19. Hukuk Dairesi 2017/5532 E. , 2019/5003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf taleplerinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl borçlu ... davacı banka ile Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalayarak kredi kullandığını, davalının asıl borçlu ile davacı arasında imzalanan bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, asıl borçlu ile davalı müşterek borçlu müteselsil kefil ve diğer müşterek borçlu müteselsil kefiller tarafından davacı bankadan kullanılan krediden kaynaklanan borç ödenmeyince borcun tamamının sözleşme hükümlerine göre muaccel kılınarak hesap kat edilerek ve asıl borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefillere ihtar edildiğini, gönderilen hesap kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü"nün 2016/584 esas sayılı dosyası ile haklarında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının takibe haksız ve yersiz itiraz ettiğini, kötüniyetli olduğunu belirterek davalının Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü"nün 2016/584 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davayı kabul etmediklerini, davanın kaynağınını 3 farklı tarihte akdedilmiş 3 farklı kredi sözleşmesi 3 farklı kredi hesabı olduğunu, söz konusu sözleşmelerin farklı tarihlerde farklı kefiller ile akdedildiğini, davalının ise sadece 23/01/2008 tarihli sözleşmede imzası olduğunu, davalının imzası bulunmayan diğer 3 sözleşmeden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davalı müvekkilinin 23/01/2008 tarihli sözleşmenin altında imzası bulunmayan hiç bir sayfasını kabul etmediklerini, söz konusu sözleşmenin tam olarak dosyaya sunulmadığını, davaya konu Zonguldak 3. İcra Müdürlüğü"nün 2016/584 esas sayılı dosyasındaki takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde yine 125270, 127915 ve 129116 no"lu kredi için ayrı hesaplar çıkartıldığını, bu sözleşme harici diğer tüm sözleşmelere ilişkin taleplerin reddinin gerektiğini, Zonguldak 2. Noterliği"nin 08/12/2015 tarih ve 21228 yevmiye numaralı ihtarnamesinde davacı tarafın 25.000,00 TL mer"i teminat mektubu bedeli ve 11.200,00 TL çek yasal yükümlülük tutarını talep ettiğini, söz konusu alacak kalemlerinden sadece 125270 no"lu sözleşme kefili müvekkilinin sorumlu olmasının mümkün olmadığını, dava dışı asıl borçlu kredi teminatını teşkil etmek üzere davacı taraf lehine ipotek tesis ettirmiş ise ipotek bedelinin de düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine ve % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, dava dışı asıl borçlu ... ile davacı banka arasında 23/01/2008 tarihinde 55.000,00 TL limitli çerçeve niteliğinde genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi düzenlendiği, davacı banka ile dava dışı ... arasında muhtelif tarihlerde sözleşmeler imzalandığı, söz konusu sözleşmelerde davalının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı, kullanılan ve takibe konu edilen kredinin de sonraki ve davalının imzasının olmadığı sözleşmelerden kaynaklanması nedeniyle davanın ve kötüniyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalının kefaletinin 23/01/2008 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine dayalı olduğu, bu sözleşme gereğince dava dışı ... kullandığı ve takibe konu edilen herhangi bir borcunun bulunmadığı, davalının 23/01/2008 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi gereğince kefaletinin devam edebilmesi için bu sözleşme gereğince yeni bir kredinin kullandırılması gerektiği, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 30/04/2010 tarihinde 25.000,00 TL limitli, 25/12/2011 tarihinde 10.000,00 TL limitli, 11/09/2013 tarihinde 30.000,00 TL limitli 3 ayrı yeni tarihli sözleşme imzalanarak 11/09/2013 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı ... taksitli ticari krediler kullandırıldığı, davalının 23/01/2008 tarihli Kredi Sözleşmesinde bulunan kefaletinin dava dışı ... imzalayacağı yeni sözleşmelerde de devam edeceğine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığı gibi davalının imzalanan bu 3 ayrı yeni sözleşmede kefalete yönelik imzası da bulunmadığı, davacı bankanın dava dışı ... ile imzalamış olduğu 4 ayrı genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak ödenmeyen kredi borcunun tahsili için ilamsız icra takibi yapmış olup, davalı tarafça davacının yapılan takipten ötürü kötüniyetli olduğuna dair dosyaya delil sunulmadığı gibi davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.