11. Hukuk Dairesi 2015/9945 E. , 2016/691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
( TİCARET MAHKMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkemesi’nce verilen 26/12/2014 tarih ve 2014/429-2014/832 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 2.2.2012 tarihli ticari kredi kullandığını, kullandığı krediyi erken kapatmak istediğinde müvekkilinden erken kapama komisyonu ve ipotek fekki bedeli adı altında toplamda 19.335,00 TL ücret tahsil edildiğini, tahsil edilen bu bedelin 4077 sayılı yasa hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek 19.355,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal değişken faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya kullandırılan kredinin ticari kredi olduğunu, kredi sözleşmesinin 15.6. maddesinde müvekkilince erken ödeme halinde ücret alınabileceğinin düzenlendiğini, tacir olan davacının basiretli davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, davacının kullandığı kredinin ipotek ile teminat altına alındığını, kredinin kapatılması sonrasında ipoteğin fekki için bir kısım masraflar yapılmasının zorunlu olduğunu, davacının talep ettiği bu masrafların sözleşme uyarınca davacı tarafından ödenmesinin gerektiğini, tahsil edilen masrafların fahiş olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde yer alan davacı aleyhine hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde bulunduğu bu nedenle davacıdan erken kapama ücreti ipotek fek ücreti alınmasına dayanak yapılan sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı, haksız tahsil edilen bedelin iadesinin gerektiği, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 18.433,33 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı bankadan kullanılan ticari kredinin erken kapatılması nedeniyle davacıdan erken ödeme komisyonu ve ipotek fekkine ilişkin masraflar adı altında tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, tacir olan taraflar arasında imzalanan 31.1.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca davacıya 2.2.2012 tarihinde 700.000,00 TL tutarlı kredi kullandırılmış, söz konusu kredi 24.6.2014 tarihinde vadesinden önce ödenmek suretiyle kapatılmıştır. Tarafların tacir, kullanılan kredinin ticari kredi olması hasebiyle somut olaya mülga 4077 veya 6502 sayılı Yasa
hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. 6098 Sayılı TBK"nın 96. maddesinde (mülga BK"nın 80. maddesi) "Sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca kural olarak borcun erken ifasına engel bir durum bulunmamakla birlikte borcun erken ifası nedeniyle aksi sözleşme, kanun veya adet gereği olmadıkça indirim talep edilemeyecektir. TBK"nın 20-25. maddelerinde de genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak, karşı tarafa dayattığı, karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurullarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dava konusu kredi sözleşmesinin 15.6. maddesinde "Müşterilerin, bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek hesabı kapatması bankanın kabulüne bağlıdır. Bankaca kabul edilmesi halinde erken ödeme taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan anaparanın bankanın belirleyeceği miktarda erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kaynak kullanımı destekleme fonu, gibi mali yükümlülüklerin nakten ve defaten ödenmesi kaydıyla mümkündür. Bankanın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için erken ödeme sebebiyle bankanın mahrum kalacağı ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır" denilmek suretiyle erken ödemeye dair düzenlemelere yer verilmiştir. Bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizlerdir. Kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa hali kredi borçlusunun lehine bir durumdur. Zira borçlu ödemek zorunda olduğu faizden kurtulacak veya daha düşük faizli veya daha uygun vadeli krediyle borcunu yeniden yapılandırabilecektir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 15.6. maddesi erken ifa halinde her iki tarafın menfaatlerini korumaya yönelik bir düzenleme olduğundan bu haliyle genel işlem sartı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak, sözleşmenin anılan hükmü uyarınca davalı bankanın erken ödeme nedeniyle bir miktar komisyon talep edebileceği belirtilmiş ise de bu komisyonun hangi oranlarda alınacağı veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiştir
Öte yandan taraflar arasındaki sözlemenin 6.11 maddesinde "Ayrıca, açılmış olan kredinin ve bu nedenle verilen ve/veya verilecek teminatlarla ilgili işlemlerin gerektirdiği ve gerektireceği her türlü masrafların ve halen mevcut veya ileride konulacak her türlü vergi resim ve harçlarla tarhedilecek sigorta prim ve masraflarının bunlarda vukubulacak artışların kendisine ait olacağını, bunları nakten veya hesaben ödemeyi müşteri kabul eder." denilmiştir. Bu hüküm uyarınca kredi sözleşmesi gereği tesis edilen ipoteğin fekki için gerekli giderlerin de davacı tarafından karşılanacağı sabit olmakla birlikte davalı tarafından talep edilen ücretlerin işin niteliğine uygun ve makul olup olmadığının da denetimi gerekmektedir. Davalının alınan ücretlerin sözleşme ve bankacılık uygulamalarına uygun olduğunu savunması karşısında mahkemece, diğer bankalardan benzer türdeki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde aldıkları erken ödeme komisyonu oranları sorulmak ve kredinin temitatı olan ipoteğin fekki için banka tarafından yapılması gereken giderler araştırılmak suretiyle davalı banka tarafından tahsil edilen ücretin fahiş olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.