16. Hukuk Dairesi 2015/1650 E. , 2016/879 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan rapora ekli kroki-2"de (A/2) ile gösterilen bölümünün, kroki-3"te (A/3) ile gösterilen bölümünü de içine aldığı, rapora ekli krokilerin kendi içinde çelişkili olduğu, çelişkili rapora atıf yapılmak suretiyle verilen kararın da infaz kabiliyetinin bulunmadığı belirtilerek, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm tesisinin isabetsizliğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 30.05.2014 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, 1661 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "30.05.2014 tarihli harita mühendisi bilirkişi rapor ve krokisinde yeşil renkli ve (A) harfi ile gösterilen 778,23 metrekarelik yerin ve (E) harfi ile gösterilen 331,56 metrekarelik yerin davacılar .... oğlu 1972 doğumlu ..."ın ve .... oğlu ..."ın, sarı renkli ve (C) harfi ile gösterilen 754,56 metrekarelik yerin ise davalı ... oğlu ...."ın kullanımındadır" şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazdaki (A) harfi ve yeşil renk ile gösterilen 778,23 m2 yüzölçümlü alan ile (E) harfi ve kırmızı renk ile gösterilen 331,56 metrekarelik yüzölçümlü toplam 3.318,80 metrekarelik yerin davacıların, (C) harfi ile gösterilen 754,56 metrekarelik yüzölçümlü ve (D) harfi ile gösterilen 245,63 metrekarelik yüzölçümlü toplam 1000,19 metrekarelik yerin davalının kullanımında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Uyuşmazlık, taraflarca kullanılan yerlerin ortak sınırının neresi olduğuna ilişkin olup, mahallinde yapılan keşifte davacı tanıkları müşterek sınırın kavak ağacından başlayıp doğal ark şeklinde devam ettiğini, ark ve kavak ağacının 1661 ada 13 ve 14 parseller arasındaki sınırı gösterdiğini belirtmesine karşın, 30.05.3014 tarihli harita mühendisi bilirkişi rapor ve krokisinde ark ve kavak ağacının bulunduğu yerler gösterilmediği (işaretlenmediği) için rapor ve mahkeme kararı denetlenememektedir. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece, yeniden yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, 1661 da 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınırın neresi olduğu, taşınmaz bölümlerinin kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı maddi olaylara dayalı olarak araştırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıkların sınır olarak belirttikleri ark, duvar, ağaç vs. İşaretlerin yerleri gösterilip fen bilirkişiden raporunda işaretlemesi istenmek suretiyle keşfi denetlemeye elverişli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller esas alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.