14. Hukuk Dairesi 2016/5772 E. , 2016/10335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... v.d.
Taraflar arasındaki mirasın reddinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.12.2015 gün ve ... sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 617. maddesi gereğince mirası reddin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili ve davalılar vekillerinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 24.12.2015 tarihli ve 2015/4706-12029 sayılı ilamı ile "...Davalılardan ... ve ... davacının borçluları olmadığı halde taraflarına davalı sıfatıyla husumet yöneltilmesi nedeniyle bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir. Kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir (TMK 617). Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. İcra takibinin uzun süre devam etmesi, tek başına acze delalet etmez. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir (İİK 105 ve 143). Davacı tarafından borçlu mirasçı hakkında “aciz vesikası” alınmamış olduğuna göre, mahkemece, davalının şahsi malvarlığının ret tarihindeki değeri tespit edilip, bu malvarlığının borcunun
karşılamaya yeterli olup olmadığının usulünce araştırılıp saptanması; yeterli ise talebin reddi, yeterli olmadığının görülmesi halinde ise davalı da yeterli güvence göstermediği takdirde reddin iptaline karar verilmesi gerekir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
....
Davacı vekili kararın düzeltmesini istemiştir.
Mirasın reddinin iptali davasının koşullarından biride borçlu mirasçının, mirası kötüniyetle reddetmesidir. Kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir (TMK 617). Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir (İİK 105 ve 143). Borçlu mirasçı hakkında kesin (İİK.143) veya geçici (İİK.105/II) aciz belgesinin bulunması gerekir. Borçlu mirasçının hacze kabil malının bulunmaması halinde durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.03.2005 gün, 2005/15-100-119 sayılı kararına göre, borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu durumu tespit eden haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğindedir. Somut olayda dosya içerisinde bulunan 08.08.2014 tarihli haciz tutanakları İİK"nın 105. maddesi hükmü uyarınca aciz belgesi niteliğindedir.
Dairemizce, hükmün davalılar ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulması gerekirken davacı tarafından borçlu mirasçı hakkında “aciz vesikası” alınmadığı belirtilerek bozulmasının maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmış olduğundan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılarak hükmün yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.12.2015 tarih ve .... sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda yazılan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.