11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/23746 Karar No: 2014/11991 Karar Tarihi: 18.06.2014
Sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23746 Esas 2014/11991 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2007 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davası sonucunda, sanıkların suçlu olduğuna dair yeterli delil olduğu gerekçesiyle mahkeme kararı verilmiştir. Ancak, yüklenen suçlardan kaynaklanan zararın giderilmemesi nedeniyle objektif şartın gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Temyiz itirazları reddedilerek karar bozulmuştur çünkü 2005 ve 2006 takvim yıllarında işlenen suçların zincirleme suç olarak kabul edilmediği, sanık N.A.'nın adli sicil kaydının dikkate alınmadığı ve hak yoksunluk cezasının tam olarak uygulanmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5271 sayılı CMK'nun 231/6-c, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a),(b),(d),(e) bentleri ve 3. fıkrası, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi verilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2012/23746 E. , 2014/11991 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2011/391715 MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 02/05/2011 NUMARASI : 2008/798 (E) ve 2011/239 (K) SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yüklenen suçlardan kaynaklanan zararın giderilmemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 231/6-c maddesindeki objektif şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından tebliğnamedeki 1 nolu düşünceye, dosyada mevcut 24.08.2005, 31.08.2005, 08.05.2006, 11.12.2006 ve 17.07.2007 günlü yoklama fişlerinin içerikleri, sanıkların ortağı ve yetkilisi bulundukları şirketin 2005 ve 2006 takvim yıllarında matrah ihtiva eden KDV beyannameleri, Ba-Bs analizlerinin içeriği ile vergi suçu raporu ve ekindeki vergi tekniği raporundaki tespitlere göre yüklenen mahkemenin suçların sanıklar tarafından işlenildiğine dair yeterli delil bulunduğu yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki 2 ve 3 nolu düşüncelere iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak: 1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 20.11.2008 günlü iddianamedeki anlatıma ve dayanağı olan vergi suçu raporu ile ekleri içeriğine göre sanıklar hakkında " 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından kamu davası açıldığı ve her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ayrıca herbir takvim yılı içerisinde birden çok sahte fatura düzenlediği cihetle zincirleme suç hükümlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden her iki takvim yılında işlenen suçlar tek suç kabul edilip zincirleme suç hükümleri de uygulanmayarak yazılı şekilde sanıklar hakkında eksik cezaya hükmolunması, 2) Sanık N.. A.."ın adli sicil kaydında yer alan, gasp suçundan 21.12.2998 tarihinde kesinleşen 6 yıl 3 ay hapis cezasına dair hükümlülüğün TCK"nun 51/1-a maddesi uyarınca ertelemeye engel teşkil ettiği gözetilmeden anılan sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, 3) 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a),(b),(d),(e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yokunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hükün kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.