Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1025
Karar No: 2014/4688
Karar Tarihi: 18.06.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/1025 Esas 2014/4688 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/1025 E.  ,  2014/4688 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 45. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 15/02/2013
    NUMARASI : 2011/12-2013/16

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili firma tarafından davalı şirkete Diva yazılımın entegre edildiğini ve kullanıma hazır hale getirildiğini, davalı şirketin yazılımı kabul ederek mağazalarında kullandığını, ayrıca yazılım üzerinde yeni istekler oldukça değişmeler ve eklentiler yapılarak teslim edildiğini ve faturalandırıldığını, fakat davalı şirketin 01.01.2008-01.04.2009 tarihleri arası hesap dönemine ilişkin 9.843,70 TL cari hesap borcunu ihtarnameye rağmen ödemediğinden temerrüde düşüldüğünü, davalının ihtarnameye cevap vererek yazılımın ayıplı olduğunu bundan dolayı ödemelerin yapılmadığını iddia ettiğini, ancak davalı şirketin yazılımların kusurlu olduğu yönünde müvekkili firmaya bildirimde bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.843,70 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, bu nedenle davanın ikametinde açılması gerektiğini, davacının dilekçesinde bildirdiği hususlar ve ihtar çektiği şirketin dava dışı L.... Mağazaları A.Ş. olduğunu, müvekkili şirkete ihtarname gönderilmediği gibi haliyle bir cevap da verilmediğini, davacının öncelikle davacının müvekkili şirket ile olan ticari ilişkisini ve bu ilişkinin borç doğurduğunu ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın dava dilekçesi ile duruma muttali olduğu, davacının davasını ispat etme aracı olan ticari defterlerindeki cari alacak hesabında 9.843.70 TL alacaklı gözüktüğü ancak defterlerinde envanter kaydının bulunmadığı, HMK"nın 222. maddesi uyarınca bu kaydın teyit edilmesi için davalı şirketin defter incelemesi yaptırılması için yazılan talimatta davalı tarafın dosyaya sundukları dilekçede "defterleri ibraz etmeyecekleri" yönünde beyanının bulunduğu, davalı tarafın ticari ilişkinin varlığı veya yokluğu iddiasının kolayca ispatlanmaya muktedir olan bu incelemeye katılmayarak davacı tarafın lehine delil vasfı taşımayan defterlerinin delil kuvvetini güçlendirdiği, davalı taraf her ne kadar ticari ilişkinin varlığının saptanması halinde beyanda bulunacaklarını söylemiş ise de, ek raporda 2008-2009 yılına ait hesap hareketleri içinde davalı şirketin ödemelerinin bulunduğu, bu nedenle de ticari ilişkinin varlığının saptandığı, bunun aksinin kendi defterlerinin ibrazı ile çözüme kavuşturulması mümkün iken ibraz etmeyeceklerini bildirdikleri de gözönüne alınarak davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 9.843,70 TL"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun gereğince avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 Esas, 2012/51 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 1086 sayılı HUMK’nın 326. maddesine göre (6100 sayılı HMK"nın m. 219) her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 83/2. maddesindeki (6100 sayılı HMK"nın m. 222/5.) özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HUMK"nın 330 ve ardından gelen maddelerindeki (HMK"nın m. 220.) konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir. HUMK"nın 332. maddesi (HMK"nın m. 220.), bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir. Önemle vurgulanmalıdır ki; HUMK"nın 332. maddesindeki (HMK"nın m. 220.) bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HUMK"nın 330 ve sonraki maddeleri (HMK"nın m. 220.) anlamında “vesika” niteliğindedir. Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen 6762 sayılı TTK"nın 82. maddesindeki (HMK"nın m. 222.) hüküm, “I -Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir. 6762 sayılı TTK"nın 69. vd. maddeleri (6102 sayılı TTK"nın m. 64.) uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır (HMK m. 222/4).
    Somut uyuşmazlıkta davacı alacaklı tarafından her iki tarafın ticari defterlerine açıkça delil olarak dayanılmasına rağmen talimat mahkemesince davalı vekiline müvekkilinin ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmesi, ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde HUMK"nın 332 (HMK"nın m.220) ve 6762 sayılı TTK"nın 83. (HMK"nın m. 222/5) maddeleri uyarınca işlem yapılacağı hususu hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmemiş, ihtar içeriğine yazılan TTK"nın 80 ve HUMK"nın 326. maddelerinin ise yukarıda açıklanan hususları kapsamadığı anlaşılmıştır. Ancak davalı vekilinin 14.01.2011 havale tarihli dilekçesi ile müvekkil şirket defterlerini ibraz etmeyeceğini belirtmiş olması karşında bu eksiklik sonuca etkili bulunmamıştır.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi