10. Hukuk Dairesi 2016/9943 E. , 2018/9576 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 04.07.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu kazalıya bağlanan gelir ile tedavi masraflarından oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Yargılama sırasında alınan raporla davalı işveren %75, sigortalı %25 kusurlu bulunmuş olup Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Mahkemenin, kusura ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Bu tür rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, ilgili takipsizlik dosyası ile sigortalı tarafından işverene karşı açılmış tazminat dosyası da gözetilerek, dosya içeriğindeki tüm deliller birlikte takdir olunarak ve özellikle tazminat dosyasındaki kesinleşen kusur ile iş bu davadaki kusur raporları arasındaki çelişkiler de giderilerek belirlenmeli; kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Eldeki davada, kurum denetmen raporunda, alüminyum profil imalatının yapıldığı davalı işverene ait işyerinde vasıfsız işçi olarak çalışan kazalının, aşağıda istiflenmiş plastik bidonların altını temizlerken, diğer çalışanların merdivenle su tanklarının üstünü temizleyip demir merdiveni su tanklarına dayalı bırakmaları nedeniyle merdivenin kafasına düşmesi sonucu kazalandığının ifade edildiği, olayın ne şekilde olduğunu gören tanık bulunmadığı ancak işyerinin işleyiş şekli hakkında bilgisi bulunan davalı tanığı ..."in 22.10.2015 tarihli celsede üst katta bulunan kazana ulaşmak için kanca ile sabitlenen seyyar merdiven bulunduğu, merdivenin kullanılacağı zaman kancasına takıldığı, merdiveni kazalının değil bakım işçilerinin kullandığı, iş kazasının olduğu gün bakımcıların merdivenle ilgili işlerinin olmadığı, kazalının merdiven nedeniyle değil başka şekilde kayarak düşmesi sonucu yaralanmış olabileceği, kazalının da o gün kendisiyle karşılaşan fabrika müdürüne yüzündeki yarayı sorduğunda düştüğünü belirtmesi ve davalı işverenin savunmasında bu hususa dayanması karşısında; olayın oluş şeklinin kazalının beyanına göre belirlendiği anlaşılmakla; hükme esas kusur raporunun yetersizliği de dikkate alınarak, Bakırköy 1. İş Mahkemesi"nin E.2004/894 sayılı tazminat dosyası ile varsa ceza dosyası da celbedilerek, davaya konu iş kazasının oluş şekli tereddüte meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, bu belirlemeden sonra iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bilirkişi kurulundan, yöntemince düzenlenmiş yeniden kusur raporu alınmalı ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.