
Esas No: 2016/6567
Karar No: 2018/12700
Karar Tarihi: 17.10.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - dolandırıcılık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/6567 Esas 2018/12700 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıkların konut dokunulmazlığının ihlali suçunu iştirak halinde, birden fazla kişi tarafından işlediklerinin anlaşılmasına karşın cezalarından 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi ile artırım yapılmaması, aleyhe temyiz bulunmadığından; sanık ... hakkında tekerrür uygulamasına birden fazla ilamın esas alınması, en ağır ilamın infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “Ayrı ayrı” yerine, “Eşit olarak” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine “Sebebiyet verdikleri yargılama giderinin sanıklardan payları oranında ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydına” cümlesinin yazılması sureti ile, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların vakıftan yardım amacı ile geldiklerini beyan ederek evinin önünde bulunan katılandan 50,00 TL para alıp 100,00 TL verdikleri, devamla 100,00 TL yi geri alarak arabada vakıf müdürünün bulunduğunu ve kendisine yardım edeceğini beyan ederek katılanı uzaklaştırdıktan sonra katılanın evine girerek 500,00 TL yi de aldıkları eylemin bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanıklar hakkında uygulanma olanağı bulunmayan dolandırıcılık suçundan da yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6373 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157. maddesinin tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6373 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanık ... ile sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.