Esas No: 2021/13336
Karar No: 2022/9809
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13336 Esas 2022/9809 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçundan mahkum edilen bir çocuğun dosyasını inceleyerek kararı bozdu. Kararda çocuğun yeniden değerlendirilmesi gerektiği, uzlaşma işlemlerinin yerine getirilmesi ve mahkemenin verdiği kararda hangi kanun maddelerinin kullanıldığının açık bir şekilde belirtilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda ayrıca suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan mahkumiyetin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması, hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı ve kanunlar arasındaki hükümlerin farklı olması durumunda lehe olan kanunun uygulanması gerektiği belirtildi. Kararda ayrıca, işlenen suç sırasında on sekiz yaşını doldurmamış olan çocuk hakkında TCK'nin 53/4. maddesi uyarınca anılan maddenin 1. fıkra hükümlerinin uygulanamayacağına dikkat çekildi. Kararın dayandığı kanıtların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği belirtildi. Detaylı kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 141/1 ve 7/2. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 253, 254, 223 ve 230. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan mahkumiyetin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu suça ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de, temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa'nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK'nın 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
3-TCK'nın 53/4. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan maddenin 1. fıkra hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 23.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.