4. Ceza Dairesi 2014/46325 E. , 2019/2496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Sanık ..."a yükletilen silahla tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 61/6. maddesine aykırı olarak, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca yapılan indirim sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç ceza 2 yıl 1 ay hapis yerine, 1 yıl 13 ay hapis cezası olarak eksik ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemiş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde infaz evresinde re"sen uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanığın aşamalarda, müşteki ..."e eliyle vurması sonucu müştekinin yere düştüğünü beyan etmesi, eniştesi olan diğer sanık ..."ın da sanığın bu beyanını doğrulaması, müşteki ..."ün soruşturma aşamasında "... bana yaklaşarak hiçbir şey söylemeden bana vurmaya başladı, ben yere düşünce vurmayı bıraktı, ben de kendisine yapma vurma ayağımda platin var dedim" şeklinde, yargılama aşamasında ise ilk beyanında "Sanık ..."in kullandığı araç üzerime doğru geldi, ben hendeğe yuvarlandım. Mehmet araçtan inerek av tüfenin dipciği ile bana vurdu, sol ayağımın femur kemiği kırıldı" şeklinde, ikinci beyanında ise "ben asfaltın kenarında dururken bir araç gelerek sol tarafımdan çarptı, hendeğe düştüm, bu arada hendeğe gelen ... isimli kişi silah ile başıma vurdu" şeklinde çelişkili ve adli muayene raporundaki bulgularla uyuşmayan beyanlarda bulunması, diğer müşteki ..."ın da soruşturma aşamasında "..."ın kaynı beyaz renkli bir araba ile geldi, arabadan iner inmez ne oluyor lan dedi. Bizim bir şey söylememize fırsat vermeden elinde bulunan av tüfeğinin dipçiği ile ..."e vurdu", yargılama aşamasında ise "beyaz bir araç gelerek Turgut abiye vurdu, Turgut dereye yuvarlandı. bu kişi Mehmet Aktaş isimli kişi idi, tüfeğin dipciği ile Turgut"a vurdu." şeklinde çelişkili beyanda bulunması, sanık ..."ın kendisinin eylemi ile müşteki Turgut"ta 5. (ağır) derece kırığın oluşmasının mümkün olmadığını savunması karşısında, müşteki ..."ün yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrak ve grafilerin temin edilip Adli Tıp Kurumuna gönderilerek müştekideki yaralanma ile sanığın eylemi arasında illiyet bağı olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabule göre de; sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.