(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/2938 E. , 2020/7371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu Malına Zarar Verme, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müşteki İçişleri Bakanlığının duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmediği ve kovuşturma aşamasında beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca müşteki vekilinin 11.07.2019 tarihli katılma talepli temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, suçtan zarar gören müşteki İçişleri Bakanlığının kamu malına zarar verme suçundan, davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/704 esas 2010/750 karar sayılı ilamındaki mahkumiyeti, TCK"nın 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
I-Sanık hakkında Görevi yaptırmamak için direnme ve Hakaret suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sarhoş olan sanığın gözetim altına alındığı araçta uzun süre dolaştırıldığı, bu sırada tutulduğu araçta kustuğunu savunduğu, bu savunmanın aksine mala zarar verme saikiyle hareket ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, polislerce tutulan tutanakta sanığın otolarını kirletmek amacıyla kendini kusturduğunu yazmaları mahkumiyet için yeterli olmadığı, kolluk görevlilerinin sanığın niyetini bilebilecek durumda olmadıkları, başka bir anlatımla sanığın tutulduğu araca zarar vermek kastıyla kustuğuna dair delil olmadığı ,sanığın sebep olduğu başkaca bir zararın da söz konusu olmadığı anlaşıldığından, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve Katılan ... Bakanlığının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 09.09.2020 tarihinde (1) nolu onama açısından eleştirerek onamak gerekli ise de oybirliğiyle, (2) nolu bozma yönünden ise oyçokluğu ile karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY:
22/07/2013 günü saat 04:50 sırılarında haber merkezi tarafından bir şahsın apartman sakinlerini rahatsız ettiğinin bildirilmesi üzerine 5776 nolu asayış ekibinin adrese intikal ettiği, bayan arkadaşı ile birlikte polis merkezine götürüldüğü, polis merkezinde sinirlerinin bozuk olduğunu, açık havaya çıkması gerektiğini söylemesi üzerine dış kapı önüne çıkarıldığı, kendinden davacı olan bayan arkadaşı ile davasını geri almak için görüşmek istediğini beyan ettiği, bu arada “ben bu başbakanın anasını avradı sinkaf edeyim” dediğinde polisin suç işlediğini, susması gerektiğini belirttiği, susmasının sağlandığı, küfrü duyan amir ve bir kısım görevlilerin bunu tutanak haline getirelim, savcının talimatına göre hareket edelim dediklerinde sanığın “ben sara hastasıyım, ne dediğimi biliyormuyum” dediği akabinde “benim infazımı yakacaksınız lan” dediği, polis merkezinin giriş cam bölümüne kafasının alın kısmı ile vurduğu, görevlilerin tutarak tekrar vurmasına engel olduğu,
Şahsın yalnız olarak Adli rapor için 5848 nolu ekip aracı ile Devlet hastanesine intikal ettirildiği, dönüşte bir rapor alınması gerektiğinden Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine seyir halinde iken sanığın “beni neden gezdiriyorsunuz, talasa da çıkın, bunların hepsini cep telefonum ile kaydediyorum, hepinizi sürdüreceğim, benim hakim ve savcı akrabam var” dediği, uyarılara rağmen konuşmaya devam ettiği, parmağını boğazına sokarak istifra ettiği, otoyu kirlettiği, polis merkezine intikal edildiğinde birlikte getirelen bayan şahsa da “bu burada kalmayacak, ... senden hesabını soracağım” dediği, görevlilere de “sizden önce dokuz memuru yaktım sizleri de yakacağım” diyerek tehdit ettiğinin tutanağa bağlandığı, tutanak imzacılarının dinlendiği, aynı yönde beyanda bulundukları,
TCK’nun 151/1. maddesinde ve madde gerekçesinde başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, bozan, kullanılmaz hale getiren veya kirleten kişi denilerek kasten kirletme şeklindeki seçimlik hareketinde mala zarar verme suçunu teşkil edeceği düzenlenmiştir.
Tutanak tanığı olan müşteki polis memurlarının beyanları, sanığın mala zarar verme kastı bulunmadığına dair savunması dışında çürütülmeyen ve aksi tespit edilmeyen oluşa uygun olay tutanağı birlikte değerlendirildiğinde ( -ki delillerle doğrudan temasa geçen ve yüz yüzelik ilkesi gereğince hareket eden ilk derece mahkemesinin takdiri de böyledir) sanığın polis merkezinde cama kafa atma ile başlayan, ekip arabasında ise boğazına parmağını sokarak istifra etmesi ile devam eden kamu malına zarar verme kast ve iradesinin başından beri olduğu, sanığın kamu malına zarar verme eylemi subuta erdiğinden bu suç yönünden çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.