11. Hukuk Dairesi 2015/10115 E. , 2016/670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/96-2014/622 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar karşı davalılar vekili ile şirket kayyımı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili .... ile davalı ... ...’nin müvekkili davacı şirkette %50’şer oranda pay sahibi olduklarını, yine tarafların kurduğu davalı şirkette ise ....’nin %99 oranında ortak olduğunu, davalıların haksız rekabette bulunarak müvekkillerini zarara uğrattığını, yine davalı ... ...’nin müdürlük görevini kötüye kullandığını, davalının .... markasını ortağın izni olmadan iptal ettirdiğini, şirketin Ankara’da olan merkezini 02.04.2004 tarihinde İstanbul’a taşıdığını, davacı şirket ile aynı alanda faaliyette bulunduğunu, müvekkil şirkete ait makineleri düşük fiyat ile davalı şirkete sattığını, müvekkili şirkette çalışan personeli davalı şirkete çektiğini ileri sürerek, haksız rekabetin tesbit ve önlenmesine, davalıların haksız ticari faaliyetlerinin durdurulmasına ve ticaretten men edilmesine, şimdilik 10.000 YTL maddi tazminat ile 10.000 YTL yoksun kalınan kâr"ın ve davacı ... için de 10.000 YTL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı şirketin kuruluş amacının müvekkili şirket tarafından ithalatı yapılan makine ve ekipmanların İstanbul, Trakya ve Marmara Bölgesinde pazarlanması olduğunu, ancak bu yetkiye 13.01.2005 tarihli ihtar ile son verildiğini, yine 31.01.2005 tarihli ihtar ile davacı şirketin .... unvanını kullanmaktan men edildiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirketin müşterilerine müvekkilini kötüleyici faks ve yazılar gönderildiğini, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, davacı şirketin haksız rekabet yaptığını, davacı şirketin müvekkilinin çalışmalarını engellediğini savunarak, davanın reddini talep etmiş, karşı davada açıklanan nedenlerle haksız rekabetin tesbiti ve men’ine, müvekkilinin ticaret unvanı 1991 yılında tescil edildiğinden davacı-karşı davalının unvanın sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; karşı davanın önceki kararla reddedildiği, yine ... tarafından açılmış haksız rekabetin tesbiti, meni ve maddi tazminat talebi yönünden ise aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine ilişkin önceki kararın bu hususlarla ilgili bir bozma bulunmadığından kesinleşmiş olduğu, yargılama masraflarının hesaplanması için hüküm kısmında aynen yer verileceği, davacı ..."ın davacı şirketi müdür olarak temsil edemeyeceği gözetilerek, Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/834 esas sayılı dosyasında ..."in davacı şirkete kayyım olarak tayin edildiği, davacı şirketi temsile yetkili olduğu, ..."ın 10/05/2007 tarihli dilekçesinde manevi tazminatının dayanağının neler olduğunu detaylı bir şekilde açıkladığı, davalı ... ..."nin bir takım somut olaylara dayanarak bu davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğu anlaşılmakla, sadece davacı ..."ı zararlandırma amacı taşımadığı, şikayetinin hak arama özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığından bu davacı tarafından açılmış manevi tazminat talebinin reddi gerektiği; haksız rekabet iddiasına yönelik talepler yönünden, “....” ibaresini ticari faaliyetlerinde ilk kullanan şirketin davalı şirket olduğu, taraf şirketlerin %99 ve %50 hisse ile ortağı ve her iki şirketin müdürü olan ...."nin zaten her iki şirket sırlarına görevleri itibariyle vakıf olduğu, davacı şirketin faaliyetlerinin davalı şirketten satın aldığı malları üçüncü kişilere satmak olduğu tesbit edildiğinden somut olayda haksız rekabet iddiasının yerinde olmadığı, davalı ... ..."ye yöneltilen iddiaların limited şirket müdürlerinin sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı şirketin her iki davalı aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar-karşı davalılar vekili ile şirket kayyımı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar karşı davalılar vekili ile şirket kayyımın bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar karşı davalılar vekili ile şirket kayyımın bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılar karşı davalılar ile şirket kayyımından ayrı ayrı alınmasına, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.