12. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1951 Karar No: 2017/5175 Karar Tarihi: 03.04.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/1951 Esas 2017/5175 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2017/1951 E. , 2017/5175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu olarak gösterilenler ve ipotekli taşınmaz malikleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, borçlu olarak gösterilen ve aynı zamanda ipotekli taşınmaz maliki olan ..."ın icra mahkemesine başvurusunda, kefaletine dair yapılan işlemlerin geçerli olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, takibin dayanağının tüketici kredi sözleşmesi olduğu, borçlu ...’ın sözleşmede kefil olarak yer alması nedeniyle hakkında takip yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, takip talebi ve icra emrinde takibin dayanağı olarak “16.09.2010 tarihli 2010-85 Nolu Sözleşme” (Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesi) gösterilmiş olup, ..."ın, adı geçen sözleşmede kefil olarak yer aldığı ve aynı zamanda taşınmazlarını “16.09.2010 tarihli 2010-85 Nolu Sözleşme”deki borç için 17.09.2010 tarihli sözleşme ile ipotek verdiği anlaşılmıştır. İİK"nun 149/1. maddesi; "İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse, ayrıca bunlara birer icra emri gönderir." düzenlemesini içermektedir. Yukarıda belirtilen yasal düzenleme karşısında, asıl kredi borçlusunun yanında ...’ın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte yer alması, takibe konu borç için taşınmazlarını ipotek vermesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, mahkemece, borçlu ...’ın ne sıfatla takipte yer aldığına dair yukarıda yer alan açıklamalar ile takibin iptali için öne sürülen şikayet sebepleri gözetilerek borçlu ...’a icra emrinin 12.04.2013 tarihinde tebliğ edilmesi, iş bu şikayetin 27.01.2016 tarihinde yapılması karşısında, istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.