Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3770
Karar No: 2021/1591
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/3770 Esas 2021/1591 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/3770 E.  ,  2021/1591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    ...

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Yörede 1991 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... Köyü"nde bulunan 106 ada 40 parsel sayılı taşınmaz 9489 metrekare yüzölçümü ve Meyve Bahçesi, Ev ve Ahşap Samanlık vasfı ile belgesizden ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, 2013 yılında yapılan orman kadastro çalışması sonucunda taşınmazın 4689 metrekare yüzölçümündeki bölümü orman sınırı içine alınmış ise de yapılan bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptali, bu talep kabul edilmediği taktirde taşınmazın 2/B uygulama kapsamına alınmasına karar verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesi orman olduğundan oluşan tapu kaydına değer verilemeyeceği ve orman komisyonunun işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Uzman orman bilirkişinin asıl ve ek raporlarına göre taşınmazın kısmen 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdit içinde kaldığı belirlenmiştir. Ancak; bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmazı ilgilendiren iki ayrı hat gösterilmiştir. Şöyle ki, asıl raporda 419 nolu orman sınır noktası davaya konu taşınmazın sınırında gösterilmiş, ek raporunda ise tahditle irtibatlı krokisinde bilirkişi yine orman sınır noktasını taşınmazın kenarında gösterdiği halde, krokideki görüntüde 419 nolu orman sınır noktası taşınmazın ortasında bulunmaktadır. Bu durumda taşınmazın ne kadarlık kısmının ilk tahdit içinde kaldığı tespit edilemediği gibi; aplikasyon hattı ile ilk tahdit hattının uyumlu olup olmadığı hususunda da tereddüt oluşmuştur.
    Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdite ve 56 nolu Orman Komisyonunca yapılıp 24.10.2013 tarihinde ilân edilip davaya konu taşınmaz yönünden kesinleşmeyen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve önceki tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin ayrı ayrı işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği Orman İdaresi"nden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı; yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak çekişmeli taşınmazı ilgilendiren 419 ilâ 420 sayılı orman sınır noktaları zeminde bulunup fotoğraflanmalı; yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ve yukarıda belirtilen hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6- 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, evvelce sınırlaması yapılmayan ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyonu ve 2/B madde çalışmalarına göre yapılan haritalara göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı; aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı; taşınmazın tamamen ya da kısmen 1948 yılında yapılıp kesinleşen tahdit içinde kaldığı belirlendiği takdirde, dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürelerin geçtiği gözönünde bulundurulmalı; dava konusu taşınmazın 1948 yılında yapılan tahdit dışında kalmakla beraber 2013 yılında ilân edilerek kesinleşen çalışmada aplikasyon yapılmak suretiyle kısmen ya da tamamen orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı belirlendiği takdirde; bilindiği gibi, aplikasyonun, orman kadastrosunun daha önceden yapıldığı yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olduğu, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulmasının zorunlu olduğu (15.07.2004 gün ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunu"na göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 47. maddesini karşılayan 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Eski Yönetmelik md. 44.). Aplikasyon işleminin yeni bir orman kadastrosu olmadığı aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemeyeceği hususu gözönünde bulundurulmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yargı denetimine olanak vermeyen yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz olup davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi