Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/284 Esas 2020/4070 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/284
Karar No: 2020/4070
Karar Tarihi: 07.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/284 Esas 2020/4070 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/284 E.  ,  2020/4070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının 01.01.2008 ile 31.10.2014 tarihleri arasındaki genel kurul kararları ile belirlenen aidat borçlarını ödemediğini, bunun üzerine yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin, davacı kooperatif genel kurulunun almış olduğu karar gereğince peşin bedelle üye olduğunu, kanun ve yerleşik içtihatlara göre bu şekilde üye olan müvekkilinden üyelik aidatından ve bu aidata ilişkin ferilerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalının peşin sabit fiyatla kooperatife ortak olmadığı, bu nedenle aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile alacak miktarının %20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23 Hukuk Dairesince; davacı kooperatif genel kurullarında peşin ödemeli ortak almak konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğine ilişkin bir karar olmadığı, davacı kooperatifin davalıyı peşin ödemeli ortak olarak benimsediğine dair dosyada herhangi bir delilin de bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine, ikinci bilirkişi raporunda asıl alacak miktarı 146.396,00-TL olarak belirlenmesine karşın, asıl alacak yönünden takip talebinde belirtilen miktar üzerinden karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın hüküm fıkrasının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    İİK"nın 67. maddesi uyarınca takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi
    doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm bölümünün 2.kısmının I/2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Hükmolunan asıl alacak miktarının %20 si oranında 29.279,02-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," cümlesinin yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    07.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.