MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; asıl davada ,davalılardan ... Ltd. Şirketi tarafından yapılmakta olan binadan bağımsız bölümünü 15.01.2009 tarihli sözleşme ile satın aldığını, diğer davalı ..." in ticari kredi çekme teklifini kabul ettiğini, borcunun taksitlerini öderken, ruhsata aykırı yapılar bulunması nedeniyle binanın mühürlendiğini ve yıkılmasına karar verildiğini ileri sürerek ; alım satım sözleşmesinin feshi nedeniyle bu güne kadar ödediği toplam 435.020.00.TL" nın aylık %5 gecikme faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiş, bilahare yargılama sırasında ödeme ve talep miktarını 391.712.00.TL olarak düzeltmiştir.
Birleşen dava davacısı... Ltd. Şti., davacı-birleşen dava davalısı lehine çekilen krediden dolayı toplam 48.582.57.TL zarara uğradığını ileri sürerek bu bedelin davacı birleşen dava davalısından tahsilini dilemiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece;birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulü ile 285.465.47.TL ve dava tarihine kadar işlemiş olan 5.903.86.TL reeskont faizinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olup, kararın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 16.12.2015 tarihli ve 014/35129 esas -2015/36884.karar sayılı ilamı ile Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalması sebeiyle davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi nin görevli olması gerekçesiyle bozulmuştur.Bozma kararı sonrası İzmir 3. Tüketici Mahkemesi nce yapılan yargılama neticesinde; ’Asıl davanın (İzmir 4. Asliye hukuk mahkemesi"nin 2011/564 esas 2014/200 sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememizin 2016/1405 esasını alan) kısmen kabulü ile 285.465,47 lira borcun davalılar tarafından davacıya ödendiğinden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, bu miktar üzerinden dava tarihine kadar işlemiş olan 5.903,86 reeskont faizinin davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,izmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/564 esas 2014/200 karar sayılı dosyası ile birleşen İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/264 esas 2012/276 karar sayılı davanın reddine’ karar verilmiş olup , verilen karar davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 373/4 ve geçici 3. maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; İzmir 4.Asliye Hukuk mahkemesi kararının görev yönünden bozulmasına karar verilmiş, bu aşamadan sonra, İzmir 3.Tüketici Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, İzmir 3.Tüketici Mahkemesi’nin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 28/03/2019 tarihinde verilen ve daha önce esasa ilişkin Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın, kanun yolu denetimi “İstinaf” olup, görevli merciinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 30/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.