Davacı T.. A.. vekili Avukat H.. A.. tarafından, davalılar A.. A.. vd. aleyhine 11/05/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılardan İ.. B.. vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalı İ.. B.."nın temyizi yönünden; Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan İ.. B.. hakkındaki davanın kabulüne, A.A. Grup İnşaat San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan İ.. B.. tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, G. Santraline ait kablolara, davalı belediye tarafından diğer davalı şirkete yaptırılan yağmur suyu çalışmaları sırasında zarar verildiğini belirterek, tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalı A.. A.."nin iflas etmesi ve 2. alacaklılar toplantısının yapılarak kesinleşmesi nedeniyle hakkındaki davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine, hasar bedelinin davalılardan İ.. B..ndan tahsiline karar verilmiştir. Bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere yaptığı işlemler de verilen kararın neticesi olan birer idari eylemdir. Davacı, Belediyenin yaptırdığı yağmur suyu çalışmaları sırasında zarara uğradığını ileri sürerek davalı İ.. B.."nın hizmet kusuru niteliğindeki eylemine dayandığına göre bu tür isteklerin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idari yargı yerinde tam yargı davası olarak ileri sürülmesi gerekir. Bu davalara bakma görevi İdari Yargı yerine aittir. Mahkemece; İ.. B.. hakkında dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Davacının davalılardan A.. A.. hakkındaki temyizine gelince; esasen ticari şirketlerin iflas etmiş olması halinde davanın iflas idaresine yöneltilip davaya devam edilmesi gerekirken, davanın konusuz kalması nedeniyle reddi doğru değil ise de; davacının bu konuda temyizi bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamış, sadece vekalet ücretine yönelik temyiz incelenmiştir. Davacının vekalet ücretine yönelik temyizine gelince; Bir taraf dava açıldığı tarihteki duruma göre davasında ve savunmasında haklı olup, dava açıldıktan sonra gelişen durum nedeniyle davayı kaybederse, davada haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerine mahkum edilemez. A.. A.. davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, mahkemece, yararına vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına, (1) no"lu bentte gösterilen nedenle İ.. B.. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre İ.. B.."nın öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.