14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6101 Karar No: 2016/10259 Karar Tarihi: 12.12.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6101 Esas 2016/10259 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/6101 E. , 2016/10259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.01.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozma ilamına uyularak muris ... ve... yönünden verilen karar onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına davacının muris ..."ya yönelik açtığı veraset davasının kabulüyle mirasçılarının ve miras paylarının belirlenmesine dair verilen 06.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R
Davacı, yasal mirasçısı olduğu .... oğlu.... karısı ... ve ... oğlu ... adına verilen ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2001/35 E.-81 K.- 2001/36 E.- 82 K. 2001/37 E.- 83 K. sayılı mirasçılık belgelerinin iptali ile yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine hükmün, Daireimizin 04.03.2015 tarih, 2015/2025 Esas, 2015/358 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, karar düzeltme isteminin kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece, bozma ilamına uyularak muris ... ve muris... yönünden verilen karar onanarak kesinleşmekle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının açmış olduğu muris ..."ya yönelik mirasçılık belgesinin düzenlenmesi isteminin kabulü ile; mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.