Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5666 Esas 2018/524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5666
Karar No: 2018/524
Karar Tarihi: 12.02.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5666 Esas 2018/524 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir icra takibine itirazın iptali, takibin devamı, icra inkar tazminatı istemleriyle ilgili olan davada, iş bedeli üzerinde uzlaşma bulunmadığına ve faturaların kesinleşmediğine dikkat çekmiştir. Bu nedenle mahkeme, mahallinde teknik bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, yüklenicinin takip dayanağı faturalardaki işleri yapıp yapmadığı, yaptığı iş ve imalatların yapıldığı tarihlerdeki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin ne olduğu konularında rapor alınması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, alacağın varlığı ve miktarının alınacak raporla saptanacağı için koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerekir. Kararda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 481. maddesi de açıklanarak, eserin bedelinin önceden belirlenmediği durumlarda bedelin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirleneceği hükümlerine yer verilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2016/5666 E.  ,  2018/524 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekil....geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin asağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamakla beraber akdî ilişkinin varlığı sabittir. Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait binada tadilat ve yeni imalâtlar yapımını üstlendiğini, yapım esnasında davalının bir kısım ilave taleplerini de yerine getirdiğini, kullandığı bir kısım malzemeleri kendisinin aldığını, edimini ifa eden müvekkiline iş bedelinin ödenmediğini, faturaya dayalı olarak başlattığı icra takibine haksız itirazın iptâlini istemiştir.
    Davalı vekili faturalara itiraz edildiğini, faturalarda yazılı malzeme ve işin tesliminin kanıtlanmadığını, yapılan işin bedelinin tesbitinin gerektiğini, haksız davanın reddini savunmuştur.
    Taraflar arasında akdî ilişki mevcut ise de, iş bedeli üzerinde uzlaşma bulunmamaktadır. Davalı bir kısım malzemeleri kendisinin aldığını ve ödeme yaptığını ileri sürmüştür. 6098 sayılı TBK"nın 481. maddesi gereğince “eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.” takibe dayanak yapılan faturalar itiraz edilmek suretiyle içeriği kesinleşmediğinden, mahkemece mahallinde teknik bilirkişi marifetiyle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak yüklenicinin takip dayanağı faturalardaki
    ....

    işleri yapıp yapmadığı, yaptığı iş ve imalâtların yapıldığı tarihlerdeki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin ne olduğu konularında denetime elverişli rapor alınıp bulunacak miktardan davalının takip dayanağı faturalara ilişkin yaptığı ödemeler ve varsa kanıtladığı malzeme bedelleri düşülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Öte yandan, İİK 67. maddesi gereğince; alacağın varlığı ve miktarı alınacak raporla saptanacağından koşulları bulunmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve raştırma ile karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.