3. Hukuk Dairesi 2015/19883 E. , 2017/5113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile Banaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/210 esas 2000/239 karar sayılı ilamıyla anlaşmalı boşandıklarını, ancak birlikte yaşamaya devam ettiklerini, davalının babasından kalan maaşı alabilmek için yeniden nikah yapma teklifini kabul etmediğini, son olarak 11/04/2012 tarihinde evi terk ettiğini, ardından boşanma ilamını dayanak yaparak nafaka alacağı yönünden icra takibi başlattığını, ilam zamanaşımı süresinin geçtiğini, takibin haksız ve geçerli olmayan bir takip olduğunu belirterek borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının iddialarının doğru olmadığını, boşanmadan sonra birlikte yaşamadıklarını, davacının kendisine bakmadığını savunarak davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının boşanma kararının kesinleştiği 17.07.2000 tarihi ile takibin yapıldığı 16.04.2012 tarihi arasında işlemiş olan nafaka alacakları bakımından mülga 818 sayılı B.K."nun 135/2 ve 6098 Sayılı TMK"nun 156/2 maddesi gereğince 17.07.2000 tarihi ile 16.04.2002 tarihleri arasında işlemiş olan nafaka alacağı ve ekleri zaman aşımına uğradığından bu dönem nafaka alacakları bakımından davacının borçlu olmadığının tespitine, 16.04.2002 ile takip tarihi olan 16.04.2012 tarihleri arasında işlemiş olan nafaka alacakları bakımından davacının borçlu olmadığı yönündeki menfi tespit talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dava, nafaka alacağı için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. ./..
Somut olayda, menfi tespiti istenilen nafaka alacağı, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci Kısım, İkinci Bölümünde (TMK. m.182) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (iştirak nafakası alacağı) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, davanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olduğu halde, anılan yasa maddelerine aykırı olarak, genel mahkemece esasa girilip hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.