Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 1-Yargıtay 5.Hukuk Dairesi’nin 02.05.2011 günlü bozma ilamında bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen taşınmazlara genel ve soyut ifadelerle değer biçilerek hüküm kurulması nedeniyle, bilirkişi raporuna esas alınan emsal taşınmazların uygun emsal olmadıkları, mahkemece emsal araştırması yapılarak dava konusu taşınmaz başında tekrar keşif yapılması gerekmesi nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak emsal kayıtlar getirtildikten sonra keşif yapılarak raporlar alınmış ise de; raporda emsal olarak kabul edilen taşınmazların tamamının satış tarihinin dava tarihinden sonraki tarihli olup mahkemece bu rapora göre karar verilemez. Bozma ilamına uyulduğuna göre, mahkemece bozma ilamlarında belirtilen esaslar doğrultusunda araştırma yapılması, Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir. Mahkemece tarafların vereceği ya da re"sen getirtilecek kayıtlar üzerinden yukarıda açıklanan ilkelere uygun taşınmaz satışları araştırılarak emsal olabilme niteliklerine uygun bulunanlar tespit edilip bu emsallerin 11. maddenin (d) bendinde öngörülen vergiye esas olmak üzere ilgili belediyelerce bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari m² değerleri getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsal taşınmazların ise değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri itibarıyla imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları da belediye imar müdürlüğü ve tapu müdürlüklerinden araştırılıp bu emsallere göre ve ayrıntılı olarak karşılaştırma yapan raporlar alınarak oluşacak duruma göre karar verilmemiş olması, 2-Dava tarihi 29.02.2008 olduğu halde karar başlığında 20.06.2011 olarak yazılmış olması, 3-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin (halen devam ediyorsa) tespit edilen kamulaştırmasız el atma bedeline yansıtılmaması, 4-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri gereğince maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harç yerine nispi harç alınmasına karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.