15. Ceza Dairesi 2017/27939 E. , 2019/10370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinin 18/07/2008 olması karşısında, gerekçeli karar başlığında 15/03/2011 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık ...’in emlakçılık yaptığı, diğer sanık ...’in sanık ...’ın oğlu olduğu, sanık ...’in katılandan Üsküdar ..... Noterliğinin 17/07/2008 tarih ve ... yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletnamesi ile İstanbul ..."da bulunan gayrimenkulünün satımını üstlendiği, sanık ...’in 18/07/2008 tarihinde gayrimenkulu oğlu sanık ...’e devrettiği ve sanık ... tarafından ise 18/03/2010 tarihinde ...’e satışının yapıldığı, katılanın kendisinin müşteri bularak satış için tapuya gittiğinde söz konusu yerin vekalet çıkartıldıktan hemen sonra sanık ... tarafından oğlu ...’e satışının yapıldığını öğrendiğinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın savunması, katılan beyanları ve dosya kapsamından; sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin beraat yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, beraat hükmünün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın alınan savunmasında, katılanın eşinin bilgisi dışında iki yer satın aldığını beyan ederek bu işten kendisini kurtarmasını istediğini, katılanın satın aldığı arazilerden birinin 600 metrekare hazine arazisi, diğerinin ise suça konu 91 metrekare tapulu şahıs arazisi olduğunu, kendisinin hazine arazisi için 1.000 TL, tapulu yer için 4.500 TL parayı nakit olarak büroda yanında 3 kişi de olduğu halde katılana verdiğini ve aynı gün bir protokol yaparak katılana imzalattığını, daha sonra katılanın satış işlemleri ile uğraşamayacağını söylediğini, her iki taşınmaz için bu nedenle ayrı ayrı kendi adına vekaletname çıkarttığını, kendisinin de bu vekaletname doğrultusunda tapulu olan yerin satışını oğlu ...’in üzerine yaptığını savunduğu, ancak katılana yaptığını beyan ettiği 4.500 TL’lik ödemeye ilişkin fotokopi şeklinde bir yazılı belge sunduğu ve aslını çaldırıdığı gerekçesi ile ibraz etmediği, katılanın beyanında fotokopi niteliğindeki belge üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını belirttiği, suça konu arazinin sanığın oğlu tarafından ...’e 60.000 TL karşılığında satıldığının sanık ... ve tanık ... beyanları ile sabit olduğu, yine katılanın suça konu araziyi 25.000 TL bedel karşılığında aldığını belirttiği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanığın savunmasında katılandan 1.000 TL karşılığında aldığı ve oğlu üzerine devrettiğini belirttiği 600 metrekare hazine arazisinin akıbetinin araştırılarak, sanıktan söz konusu araziye ilişkin katılanın kendisine ödeme yapıp yapmadığı hususunun sorulması, katılanın suça konu 91 metrekare tapulu şahıs arazisini hangi bedelle aldığının tespiti amacıyla varsa satışa ilişkin olarak katılandan yazılı delillerin istenilmesi ve araziyi katılana satmış olan kişinin bu husuta tanık olarak dinlenilmesi ile gerektiği takdirde suça konu arazinin gerçek değerinin tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi de yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.