Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9581
Karar No: 2016/610
Karar Tarihi: 21.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9581 Esas 2016/610 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının gemi taşımacılığı hizmetinde tekel durumunu kötüye kullandığını ve müvekkilinden fazla tahsil edilen %15 oranındaki indirime karşılık gelen bir miktarın davalıdan tahsilini talep etti. Davalı ise, indirim yapma yükümlülüğü olmadığını ve müvekkilinin diğer müşterilerine ve hissedarlarına karşı zor durumda kalacağını belirtti ve itiraz ve iade için yapılan masrafın tahsilini talep etti. Mahkeme, protokolün feshedildiği, indirimin belirli bir tarihe kadar devam etmeyeceğine dair bir hüküm olmadığı ve davalının tekel hakkını kötüye kullanmadığına karar verdi. Asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verildi.
11. Hukuk Dairesi         2015/9581 E.  ,  2016/610 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2014 tarih ve 2014/389-2014/379 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/01/2016 günü hazır bulunan asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili Av.... ile asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu ...gemileriyle..."ya ve..."ya ihraç malları taşındığını, davalının ise ..."nın izni ile ... bölgesinde römorkör hizmeti veren tek kuruluş olduğunu, taraflar arasında 21/04/2005 tarihli kılavuzluk/römorkörlük hizmeti protokolü yapıldığını, hiç bir sorun olmaksızın 03/11/2012 tarihine kadar uygulandığını, davalının protokol hükümlerine göre hizmetlerini %15 oranında indirim yaparak sunduğunu ve bu indirimleri tekel dönemi sonuna kadar yapma yükümlülüğünün olduğunu, ancak 12/11/2012 tarihli noter ihtarnamesi ile taraflar arasındaki protokolün 01/01/2013 tarihinden geçerli olarak feshedildiğini ve yapılan indirimlerin kaldırıldığını bildirildiğini, davalının tekel durumunu kötüye kullandığını, davalı şirkete ödeme yapıldıkça müvekkili tarafından iade faturası düzenlendiğini, müvekkilinin ...Limanı"nda da davalı ile aynı statüde hizmet aldığı başka bir şirketin tarifede yazılı miktarlarda indirim yapmaya devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinden fazla tahsil edilen %15 oranındaki indirime karşılık gelen toplam 40.771,70 TL."nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ... Müsteşarlığı tarafından belirlenen sınırlar içinde kalarak fiyat tespit etme hakkına sahip olduğunu, Liman Hizmet Tarifesi"nin 4 ve 5. maddelerinde belirtilen mecburi indirimler dışında diğer firmalara indirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, diğer şirketlerin uygulamalarıyla müvekkilinin bağlı olmadığını, krizin ağır şekilde yaşandığı denizcilik sektöründe davacıya bu kadar yüksek oranda indirim uygulanmasının müvekkili şirketi diğer müşterilerine ve hissedarlarına karşı zor duruma düşürdüğünü, ayrıca 31/10/2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği uyarınca müvekkilinin sahip olduğu römorkörleri belirlenen güce çıkartmak için 3-4 milyon Euro civarında yatırım yapmak zorunda kaldığını, protokolde bitiş tarihinin belirtilmemiş olmasının, idarenin yetkilendirmesinin sonuna kadar müvekkilince indirim yapılmasına devam edileceği şeklinde yorumlanamayacağını, hiç bir şirketin süresiz olarak indirim yapmakla sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki protokolün "mali hususlar" başlıklı bölümünün "c" bendinde "ücret tarifelerinde Denizcilik Müsteşarlığı tarafından değişiklik yapılması halinde protokolün kapsam ve indirim oranı tekrar gözden geçirilecektir" şeklinde bir hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davada ise müvekkilinin en son 13/02/2013 iade faturası tarihi itibariyle toplam 54.599,31 TL borçlu olmadığının tespiti ile itiraz ve iade için yapılan 3.460,83 TL noter masrafının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir
    Birleşen davada davalı vekili, haksız davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosyaya sunulan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı tarafça taraflar arasında süresiz olarak yapılmış bulunan protokolün fesih ihbar süresine uyularak usulüne uygun şekilde feshedildiği, protokolde indirimin davalı şirketin yetki süresinin sonuna kadar devam edeceğine dair açık veya zımni bir hüküm yer almadığı gibi, ücret tarifelerinde ....Müsteşarlığı tarafından değişiklik yapılması halinde protokolün kapsam ve indirim oranının tekrar gözden geçirileceğine dair bir hükmün bulunduğu, bu hükmün dahi tarafların iradelerinin indirimin 2018 yılına kadar devam edeceği yönünde olmadığını açıkça ortaya koyduğu, davalı şirketin fesihten sonra uyguladığı indirimsiz ücretin ise ... Müsteşarlığı tarafından belirlenen tarifelerdeki ücret olduğundan, tekel hakkının kötüye kullanılmasından da bahsedilemeyeceği, dolayısıyla birleşen davada davalı şirketin tek taraflı olarak düzenlediği iade faturalarının haklı olmadığı ve birleşen davada davacının noter masraflarını da talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davalı tarafından 01/01/2013-13/02/2013 tarihleri arasında keşide edilen 69 adet iade faturası tutarı olan toplam 54.559,31 TL miktarındaki alacaktan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 3.460,83 TL ihtarname giderinin 14/03/2013 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin mümeyyiz asıl davada davacı birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı birleşen davada davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.820,37 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi