15. Hukuk Dairesi 2016/5468 E. , 2018/523 K.
"İçtihat Metni".....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat .....geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacğının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında .....tesisinde bulunan çelik silo ve taşıyıcı ekipmanlarının yapımı konusunda 01.05.2014 tarihinde yazılı eser sözleşmesi imzalandığı davacının alt yüklenici davalının yüklenici olduğu, bu işle ilgili taraflar arasında ihtilaf olmadığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık.....apıldığı ileri sürülen siloların montaj işleri ile ilgilidir.
Bu yerlerle ilgili yazılı eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte tarafların beyanları ve dosya kapsamındaki delillerden..... ile ilgili de davacı alt yüklenici ile davalı yüklenici arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmakta olup bu yerlerde yapıldığı ileri sürülen imalâtlar için düzenlenen 01.09.2014 gün 082110 seri nolu faturaya davalı yüklenici tarafından 8 günlük yasal süresi içinde itiraz edilerek iade edildiğinden içeriği kesinleşmemiştir. Söz konusu fatura alınan 14.09.2015 tarihli mali müşavir bilirkişi raporuna göre davalı defterlerinde kayıtlı değildir. Yine aynı bilirkişi işi raporunda davalının davacıya borç kaydının bulunmadığı ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış, eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu belirlenmiştir. Davacı defterlerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 10.11.2015 tarihli rapora göre de, davacının defterleri de usulüne uygun olarak tutulmuş olup açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, davalının itiraz ettiği faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
.....
Taraf defterlerindeki farkın 01.09.2014 gün 082110 seri nolu 51.412,60 TL"lik faturadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 222/3. maddesi gereğince davalının HMK"nın 222/3. maddesindeki şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtları, davacı defterlerindeki kayıtlara aykırı olduğundan defterlerinin tek başına davacı lehine kesin delil olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Taraflar arasında akdî ilişkinin varlığı çekişmesiz olup bedelin belirlenmemiş ya da ihtilaflı olması ya da yaklaşık olarak belirlenmiş olması halinde iş bedelinin, Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında 6098 sayılı TBK"nın 481. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile tesbit ve hesaplanacağı kabul edilmektedir.
Bu durumda mahkemece silo mantosı ile ilgili sözlü eser sözleşmesi kurulduğu kabul edilen ..... talimat yoluyla silo montajı konusunda uzman teknik bilirkişi katılımıyla keşif yapılıp bilirkişilerden ayrı ayrı bu yerlerde davacının yaptığını ileri sürdüğü ve 01.09.2014 gün 082110 seri nolu faturadaki silo montaj işinin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise işin yapıldığına dair faturanın düzenlendiği 2014 yılındaki mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli konusunda, mahalli piyasa rayiçleri içerisinde KDV ve yüklenici kârı da bulunacağından ayrıca eklenmeksizin gerekçeli ve denetime elverişli raporlar alınıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulü doğru olmamıştır.
Öte yandan itirazın iptâli davalarında İİK"nın 67/II. maddesi hükmünce icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likid ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Alacağın varlığı yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarıyla saptandığı ve miktarı da bozmadan sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle belirleneceğinden alacağın likid ve borçlunun itirazında tamamen haksız olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu halde koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü de isabetsiz olmuştur.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....