Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5015
Karar No: 2020/1686
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5015 Esas 2020/1686 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Davacı, davalının mal kaçırma amacıyla gayrimenkulünü başka bir kişiye devrettiğini iddia etmiş, tapu kayıtlarının iptali ile kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının dava şartları yönünden noksan olmasına karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Davacı kararı temyiz etmiştir. Yargıtay ise, davacının muvazaaya dayalı iptal davası açtığını ve borçludan alacaklı olduğunu belirtmiştir. Davacının amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaalı işlemi hükümsüz kılmak olduğunu belirtmiştir. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibi yapması ve aciz belgesi alması gerekmediğini belirtmiştir. Ancak, davacıların borçlu tarafından alacaklı olmaları yani hukuki yararlarının olması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, davanın BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi         2018/5015 E.  ,  2020/1686 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’ten alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/692 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulünü mal kaçırma gayesi ile ...’e devrettiğini, devir olunan gayrımenkullerib davalı atlla Güneş adına olan tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmadaki beyanlarında da davanın aciz vesikası geretirmeyen bir dava olduğunu, muvazaaya nedenine dayalı dava olduğu beyan edilmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının aciz belgesini sunmaması sebebi ile davanın dava şartları yönünden noksan olmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Borçlar Kanunu"nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali (tapu iptali) istemine ilişkindir.
    Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK"nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemece davanın İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir.
    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
    3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Ancak bu tür davaların görülebilmesi içinde diğer dava koşularının yanında davacıların borçlulardan alacaklı olmaları yani hukuki yararlarının olması gerekir.
    Somut olayda mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan BK 19 hükmü değerlendirilmeksizin hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak İİK 277"e göre değerlendirme yapılarak aciz vesikası yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi