Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/11331 Esas 2016/1529 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11331
Karar No: 2016/1529
Karar Tarihi: 11.02.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/11331 Esas 2016/1529 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/11331 E.  ,  2016/1529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden malik olduğu 607 parsel sayılı taşınmaza davalının samanlık ve su arkı yapmak suretiyle müdahale ettiğini, samanlığın yağmur ve kar sularının arazine aktığını, davalıyı bir çok kez uyardığı halde sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, çekişmeli yeri haricen satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle samanlık yönünden davanın kabulüne ark yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    Kayden davacıya ait 607 parsel sayılı taşınmaza komşu 612 parseldeki samanlığın taşkın olduğu, 612 parselde davalı ... haricinde dava dışı paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, davaya konu 607 parsel sayılı taşınmazdaki su arkının davalı tarafından yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle su arkı yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalının temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, yıkım istekli davalarda yıkılması istenilen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın yer aldığı taşınmaz malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olduğundan tümünün davada yer almasında zorunluluk vardır. Aksi halde malikleri bakımından bölünme olanağı olmayan yıkım isteminin yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Ne varki; olayda husumette yanılgı değil, noksanlık söz konusudur.

    Hâl böyle olunca, 612 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının davada yer almaları sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken değinilen yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.