19. Hukuk Dairesi 2014/19717 E. , 2015/14614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekilleri Av. ... ve Av... ile davalı vekili Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilince davalıya hububat satımı karşılığı düzenlenen en son fatura bakiye bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borçlu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, müvekkilince davacıya satılan hububat karşılığı düzenlenen 31.05.2005 tarihli ve 1.208.969,44 TL bedelli faturayı davacının ticari defterlerine işlemediğini, bu miktar alacağın mahsubu halinde davacının 57.677,96 TL alacağı bulunduğunu, yine müvekkili şirket tarafından 2004-2005 yıllarında yapılan nakden 2.800.000,00 TL ödemenin davacı şirket kayıtlarına alınmadığını, kaldı ki müvekkilinin 50.000 ton hububat alım ve satımından dolayı müvekkili şirketin davacıdan 2.500.000 TL komisyon alacağı bulunduğunu ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı davanın zamanaşımı def"i sebebiyle reddine, davacıdan olan 47.200 TL kira bedelinden şimdilik 5000 TL., 2.800.000 TL nakden ve elden yapılan ödemeden şimdilik 5000 TL., davacı-karşı davalı adına yapılan 319.088,02 TL.bedelli harcamalardan şimdilik 5.000 TL ve 2.500.000 TL komisyon alacağından şimdilik 5000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL toplam alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı dava yönünden; dava itirazın iptali davası olarak açıldığından bu dava dolayısıyla karşı dava açılamayacağını, müvekkilinin davalıdan hiçbir zaman karşı davaya konu miktarda buğday satın almadığını, müvekkiline elden 2.800.000 TL ödeme yapılmadığını, müvekkili ile davalı arasında komisyon anlaşması bulunmadığından davalının komisyon alacağının da olmadığı gibi davalı-karşı davacının kira alacağı da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davacının 2003-2006 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının ise belirtilen yıllar arası ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre 2006 yıl sonu itibariyle davalıdan olan
alacağının 1.266.647,40 TL olduğu, davalının kayıtları ise özellikle 2004 yılında tutarsızlık arz ettiği ve usulüne uygun tutulmadığı, hatta bu yılda davacıya ödemiş olduğu ve davacı tarafından ödendiği kabul edilen tutarların bile kendi kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, davacı vekili takipte birikmiş tazminat alacağı, müvekkili şirketin en az 2.000.000,00 TL kar mahrumiyetinin bulunduğunu beyan etmiş ise de; dosya kapsamında buğday alım satımından elde edilecek kar hesaplamalarına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı,bu yöndeki iddiasını ispatlayamadığı, bu durumda tazminat talebinin reddi gerektiği, davalı vekili, müvekkilinin 31.05.2005 tarihli ve 1.208.969,44 TL tutarındaki faturasını davacının ticari defterlerine işlemediğini veya cari kart ekstresinde göstermediğini, anılan fatura muhteviyatı olan hububatın davacı tarafa teslim edildiğini beyan etmiş ise de; davalı kayıtlarında bulunan fakat davacının kayıtlarında bulunmayan faturaya ilişkin malın teslim belgesinin bulunmaması, borsa tesciline ilişkin belgede de davacı şirketin imzasının yer almaması ve davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 17.06.2005 tarihli ihtarnamede malın alımından vazgeçildiğinin ihtar edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu faturaya ilişkin işlemin gerçekleşmediği ve böyle bir alacak borç ilişkisinin doğmadığı kanaatine varıldığı, davalı şirketin bu konuda yemin teklif etme hakkını kullanmadığı, davalının karşı davasına konu iddiaları yönünden dosyada tefrik kararı verildiği, davacı şirketin icra takip dosyasında davalı şirketten 1.266.647,40 TL asıl alacak ve 663.098,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.929.745,99 TL üzerinden alacaklı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.266.647,40 TL asıl alacak ve 663.098,59 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.929.745,99 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak 1.266.647,40 TL"nin %40 ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 101. maddesi hükmü uyarınca borcun ifa edileceği gün taraflarca müttefikan tayin edilmiş olmadıkça muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Somut olayda, davacı tarafından davalıya Beyoğlu 3. Noterliği"nden 17.06.2005 tarihli bir ihtarname gönderilmiş ise de bu ihtarnamede talep edilen alacak miktarı belirtilmemiştir. Dolayısıyla, anılan ihtarname 818 sayılı BK"nın 101.maddesi anlamında temerrüt oluşmasına dayanak teşkil etmez. Hal böyle olunca temerrüdün takiple oluştuğunun kabulü gerekir. Bu itibarla davacının takipten önceki işlemiş faiz talebinin reddi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.