Esas No: 2021/13898
Karar No: 2022/9986
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13898 Esas 2022/9986 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme sanığa verilen cezanın TCK'nın 61/1 maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaştırılması ve ödenen 2.100 TL paranın sanığın inkara yönelik savunmasına rağmen hırsızlık suçuna konu eşyaların bedeline dair olduğunun düşünülmemesi nedenleriyle hükmünü bozmuştur. Sanık hakkındaki diğer mahkumiyet hükümleri ise kesindir. 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin bulunmaması nedeniyle, doğrudan adli para cezalarının miktarı bakımından sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi, TCK'nin 61/1 ve 168/1 maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmolunan doğrudan adli para cezalarının miktarı bakımından, 14/04/2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile eklenen 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca üç bin liraya kadar olan mahkumiyet hükümlerinin kesin nitelikte olması ve temyiz kabiliyetinin de bulunmaması nedeniyle sanık ...’nın temyiz istemlerinin CMUK'un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Katılanın beyanına göre 7.500 TL değerindeki hırsızlık suçuna konu HP marka siyah renkli dizüstü bilgisayar, araç boyama makinesi, matkap ve hiltinin önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dosya içerisinde mevcut 28/10/2015 tarihli PTT havalesi dekontuna göre; katılana ait çalınan eşyalar içerisinde bulunan araç boya makinesinin bedeli olan 2.100 TL paranın, sanığın yakını ... tarafından ödendiği, katılanın kollukta alınan beyanında olaydan sonra sanığın annesi ile görüştüğünde hırsızlığı oğlunun yaptığını doğrulayarak 2.100 TL ödediğini belirttiği, katılanın 22.06.2016 tarihli son celsede "kısmi iade konusunda indirim yapılmasına rızam vardır" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmakla; ödenen 2.100 TL paranın konusunun, sanığın inkara yönelik savunmasının aksine hırsızlık suçuna konu eşyaların bedeline dair olduğu gözetildiğinde, sanık hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 27/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.