3. Hukuk Dairesi 2021/5603 E. , 2021/9298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, ..."ün karın bölgesinde ağrı hissettiği gerekçesi ile davalılardan ... Hastanesine gidip dahiliye bölümünde muayene olduğunu, doktorun kendisinden idrar tahlili istediğini, bunun üzerine hastanenin laboratuvarına giderek labaratuvardan kendilerine "elinize değmesin yakar..!" Ve "içindeki ilaç hastaya alt meshaneden verilecek." talimatı ile içinde bilmedikleri bir madde bulunan sıkıca kapatılmış bir şırınga teslim edilmiş olduğunu, gidip bir sağlık ocağında ilacı uygulatmaları gerektiğinin kendilerine bildirildiğini; davacılardan ...’ün, davalı hemşireler ... ve ... tarafından işletilen ... Sağlık Kabinine giderek ve kendisine hastane laboratuvarından verilmiş olan şırıngayı göstererek ilacın uygulanma şeklini sorduklarını, sağlık kabini görevlilerinin de 20,00.Tl karşılığında ilacın alt meshaneden sonda ile verileceği, bunun her gün bir sürü bayan hastaya yapıldığı yönünde cevap verildiğini ve akabinde ..."ün de işlemi yaptırdığını; ancak, ilaç uygulandıktan sonra davacı ...’ün yoğun bir yanma ve ağrı hissetmeye başladığını, acı içinde çığlıklar, bağırma ile kıvranmış olduğunu, başkaca hastanelere de götürüldüğünü ve davacılardan eşi ... tarafından yapılan harici araştırma neticesinde davacı ..."e verilen maddenin ‘hidroklorik asit yani halk arasında tuz ruhu adı ile bilinen hijyen sağlayıcı madde’ oluduğunu öğrendiklerini; davacı ..."ün rahatsızlığının halen devam etmekte olduğunu, yaklaşık olarak on aydır çocukları olan davacılar ... ve ..."ün gözleri önünde acı çektiğini, ailenin bu olaylar nedeniyle maddi sıkıntılar çektiğini ve pskolojik olarak zor günler yaşadıklarını belirterek; davacı ... için 120.000,00.-TL,
davacı eşi ... için 30.000,00.-TL, davacı çocuğu ... için 5.000,00.-TL ve davacı çocuğu ... için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 160.000,00.TL manevi tazminatın ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 250,00.-TL maddi tazminat olmak üzere toplam 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece;
1-a) Açılan maddi tazminat davasının kabulü ile; her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 250,00.-TL"den toplam 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
b) Davacıların maddi tazminata ilişkin fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına,
2-a) Açılan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacı ... için 40.000,00.-TL, ... için 15.000,00.-TL, ... için 5.000,00.-TL ve ... için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 65.000,00.-tl manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
b) Davacıların manevi tazminata ilişkin fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, hükmü temyiz eden davalılar ... ve ... ‘ün sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Ülkemizde T.C. Devletine karşı 15/07/2016 tarihinde yapılan ve bastırılan darbe teşebbüsü sonrasında 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 03.10.2016 tarihli 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Dava ve Takip Usulü başlıklı 16. Maddesinde aynen; “ MADDE 16- (1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına res"en tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye
Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” hükmü getirilmiştir.
Dava dosyası 675 sayılı KHK.nın 16/1. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde; davalılardan ... - Karçiçeği Özel Eğitim Ve Sağlık Hizm. İşl. Tic. A.Ş. nin ilgili KHK "da yer aldığı ve kapatıldığı anlaşıldığından; dava hakkında 675 sayılı KHK.nın 16. maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... ‘ün sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 675 Sayılı KHK. nin 16/1. maddesi kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/ 2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.