13. Ceza Dairesi 2018/12359 E. , 2018/19199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kovuşturma aşamasında, Mahkemesince, Avukat ... Akın"ın sanık ..."a, Avukat ..."ın ise sanık ..."a zorunlu müdafii olarak görevlendirildiği, sanıkların kovuşturma aşamasında Salihli ilçesinde cezaevinde başka suçtan tutuklu/hükümlü olarak bulunduğu, adı geçen ilçe mahkemesine talimat yazılması üzerine sanıkların Salihli 3. Asliye Ceza Mahkemesinde sorgusunun yapıldığı, sorgusu sırasında sanıkların her iki için zorunlu müdafii olarak Avukat ..."in görevlendirildiği, Mahkemenin 27/06/2007 tarihli hüküm sanıkların yokluğunda sanık ... müdafii Avukat ..."ın yüzüne karşı tefhim olunduğu, sanık ... müdafii Avukat ... Akın"ın ise yokluğunda karar verilip, gerekçeli kararın müdafiiye 07/08/2008 tarihinde tebliğ edildiği; her iki sanık ve müdafiilerinin de hükümleri temyiz etmediği,
Mahkemesince, sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi dosya üzerinden yapılarak, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına ilişkin talebin reddine dair 24/3/2008 tarihli sanık ... hakkında ek karar verildiği ve bu ek karar sanığa cezaevinde 01/04/2008 günü tebliğ edildiği, sanık ve müdafiinin bu karara karşı da itiraz yasa yoluna başvurmadıkları, sanık ... hakkında 15.04.2008 tarihinde verilen ek kararın ise sanığa 02.05.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve bu karara karşı sanık tarafından 06.05.2008 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/07/2008 günlü ve 2008/416 değişik iş sayılı kararı ile sanığın itirazının reddine karar verildiği,
Anılan işlemlerden sonra sanık ... 16/02/2018 işlem tarihli ve daha sonra gönderdiği dilekçeler, sanık ... 23/03/2018 ve önceki tarihli dilekçeleri ile kendilerine temyiz hakkı verilmesi istemini ileri sürerek eski hale getirme talebinde bulundukları olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18.03.2008 tarih, 2008/9-7 Esas - 2008/56 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar olmadığı durumlarda zorunlu müdafiiye yapılan tefhim veya tebliğ kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı” hükmü gereğince, yine sanıklara tebliğ edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair ek kararlarda, mahkemece yalnızca hüküm açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin somut olayda uygun olup olmadığının değerlendirildiği, gerekçeli karar dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı ve bu haliyle sanıklara tebliğ edildiği anlaşıldığından, sanıkların eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen ve 765 sayılı TCK"nın 491/4, 522. maddelerine uyan hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; sanıklar yararına olan aynı Kanunun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 22.02.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 25/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.