16. Hukuk Dairesi 2016/965 E. , 2016/780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 17, 18, 143 ada 13 parsel sayılı 3.127.45, 3.064.12, 3.985.70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 143 ada 13 sayılı parsel ..., 124 ada 17 sayılı parsel ..., 124 ada 18 sayılı parsel ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., ....’a husumet yönelterek, tüm parseller hakkında tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve davalı ile müşterek yerleri olduğu , davacı Hazine ise 143 ada 13 sayılı parselin kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahriride kayıtlı bulunduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36/1 maddesi gereğince reddine ve çekişme konusu 124 ada 17, 18 ve 143 ada 13 sayılı parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 124 ada 17 ve 143 ada 13 sayılı parseller hakkında davacılara verilen kesin mehil içerisinde keşif giderinin yatırılmaması nedeniyle ispat edilemeyen davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36/1 maddesince davanın reddine karar verilmiş ise de; Mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı ... ve ...., dava dilekçesinde ...."a husumet yönelterek taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir. 124 ada 17 sayılı parsel ..., 143 ada 13 sayılı parsel ... adına tespit edilmiştir. Kadastro davalarında husumetin tespit maliklerine yöneltilmesi gerekir. Davacılar, tespit maliklerine husumet yönelterek dava açmamıştır. Dava konusu parsellerin tespit malikleri ... ve ...."ın sonradan davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması da mümkün değildir. Hal böyle olunca, davanın HMK"nın 114 ve 115 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddi isabetsiz davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- 124 ada 18 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece taşınmazın mera olmadığı ve davalı tespit maliki ..."ın zilyet bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, Mahkemece taşınmaz başında 14.08.2008 tarihinde yapılan keşifte davacıların dayandığı tapu kayıtlarının sadece mevkiileri sorulmuş, bilirkişi ve tanıkların soyut beyanları ile yetinilmiş olduğundan tapu kayıtlarının yöntemince uygulandığından söz edilemez. Öte yandan fen bilirkişisinden de uygulamayı gösterir krokili rapor alınmamıştır. Eksik keşif ve inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca; öncelikle davacılarını dayandıkları tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavüller ve varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, dayanılan kayıtların kadastro tespiti sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılarak tespit edilmeli, revizyon görmüşlerse kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri getirtilmeli, taşınmaza komşu bulunan tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve uygulanan kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra HMK"nın 325 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesi gereğince masraf suç üstünden karşılanarak yeniden taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, taşınmazı iyi bilen kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, davacıların dayandığı tapu kayıtları tek tek okunarak sınırları zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, tapu kayıtlarında bilinmeyen sınırların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı tanınmalı, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının haritasının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince haritası ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli böylece davacıların tapu kayıtlarının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişme konusu 124 ada 18 sayılı parselin öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi süre ile zilyet olduğu hususlarında somut olaylara dayılı olarak bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının tespit tutanağının edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve davacıların dayandığı tapu kayıtlarının uygulamasını gösterir krokili rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile 124 ada 18 sayılı parsele ilişkin kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara ayrı ayrı iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.