17. Hukuk Dairesi 2018/5848 E. , 2018/12578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı ... tarafından sigortalı bulunan, davalı ..."a ait, davalı ... sevk ve idaresindeki aracın davacıların desteği ... "a çapması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, 17.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ve ... "ın maddi tazminat talebinin reddine, ... için 36.067,81 TL" nin, ... için 503,39 TL"nin kaza tarihi 09/01/2009 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı ... yönünden temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Davacı ... için hükmedilen tazminat miktarı anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre,davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK."nun 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK."nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1. maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacının sunmuş olduğu hükme esas alınan hesap raporunun ve ıslah dilekçesinin davalı ... vekiline tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Davalı vekiline hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunun ve ıslah dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
4-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır
bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
Somut olayda; mahkemece 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik incelemeyle ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5-Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda; desteğin, yargı kararı uyarınca nafaka ödemek suretiyle destek olduğu eski eşi Güllü için destekten yoksunluk zararının hesaplanmasında evlenme ihtimali indirimi yapılmadığı görülmektedir.
Vefat edenin bakımından, nafaka almak suretiyle yararlanan eski eşin, yeniden evlenmesi halinde bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak, hayatta kalan (eski) eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Dairemiz yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören (eski) eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir.
Davacı ..."nün kaza tarihindeki yaşı ve 18 yaşından küçük çocuğunun bulunup bulunmadığı dikkate alınarak AYİM tablosuna göre evlenme ihtimali oranının belirlenmesi ve tazminattan bu doğrultuda indirim yapılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
6-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Yine ıslah durumunda da, ıslah ile istenilen tazminat için de davadan önce başvuru varsa bu başvurudan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihinden temerrüt faizi uygulanması gerekir.
Mahkemece davalı ... şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılıp yapılmadığı belirlenerek başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgelerin istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten, başvurunun belgelendirilememesi halinde dava tarihinden itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin davacı ... yönünden temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE ve (3), (4),(5) ve (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.