16. Hukuk Dairesi 2020/10090 E. , 2021/1575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 113 ada 156 parsel sayılı 41.050,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, önceki zilyetleri ... ve ... tarafından uzun süreden beri terk edildiği belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 113 ada 156 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisinin raporuna ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 8.987,41 metrekare yüzölçümündeki bölümünün aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairemizin 08.06.2020 tarih ve 2016/17161 Esas, 2020/1593 Karar sayılı ilamı ile, "Mahkemece, dava konusu 113 ada 156 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin karar için yeterli bulunmadığı, davacı tarafından, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak dava açıldığı halde Mahkemece, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmadığı, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmaz bölümünün kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan ziraatçı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, ayrıca ziraatçı bilirkişisi raporunda, nizalı bölümün kuzeyinde ve batısında kısmen mera parseli bulunduğu belirtilmesine rağmen usulünce mera araştırması yapılmadığı gibi, mera parselinden nasıl ayrıldığı ve arada yapay ya da doğal ayırıcı bir sınır bulunup bulunmadığı hususunun da açıklanmadığı belirtilerek, Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç adedi Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması suretiyle dosya keşfe hazır hale getirildikten
sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve jeolog bilirkişisinin katılımıyla yeniden yapılacak keşifte, usulünce zilyetlik araştırması yapılması, bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarında gösterilmesinin istenilmesi ve bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve zilyetliğine ne zaman başlanıldığı hususlarının belirlenmesine çalışılması; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde nasıl kullanıldığı, kadim mera olup olmadığı hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanları arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, zirai faaliyete konu olup olmadığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü ve zilyetlik süresinin ne kadar olduğu, taşınmazın toprak yapısı, niteliği, bitki örtüsü ve kullanım durumunu; komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak belirten, fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmesi; jeolog bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı rapor istenmesi ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş; bu kez davacı ... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacının sair karar düzeltme itirazları yerinde değildir. Ne var ki Dairemizin 08.06.2020 tarih ve 2016/17161-2020/1593 Esas-Karar sayılı ilamının 3. paragrafında " jeolog bilirkişinin katılımıyla ” keşif yapılması ve yine aynı paragrafın 25 ve 26. satırlarında “ jeolog bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı rapor istenmeli ” ibaresi yazılmış ise de; çekişmeli taşınmaza ait kadastro paftası, fen ve zirai bilirkişi raporları içerikleri ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmaz içerisinde ve yahut kıyısında dere, akarsu, göl vs. gibi refakate jeolog bilirkişi alınmasını yahut kıyı kenar çizgisi belirlenmesini gerektirir bir durum bulunmadığı ve bu ibarelerin bozma ilamına sehven yazıldığı ve davacı tarafa fazladan mali külfet yükleyeceği ve davacı tarafın karar düzeltme isteminin bu nedenle yerinde olduğu anlaşıldığından; bozma ilamının 3. paragrafının 8. satırında yer alan “ jeolog bilirkişisinin ” ibaresi ile aynı paragrafın 25 ve 26. satırlarında yer alan " jeolog bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı rapor istenmeli ” ibarelerinin bozma ilamından çıkartılmasına ve böylelikle bozma ilamındaki maddi hatanın giderilmesine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan davacının sair karar düzeltme isteminin REDDİNE, 24.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.