17. Ceza Dairesi 2016/9825 E. , 2018/12556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Müştekiler ... ve ... ile ilgili beyanlar, olay yeri görgü tespit tutanakları ve diğer belgeleri içeren soruşturma evrakının dosya içerisinde bulunmasına rağmen diğer tüm müştekilere yönelik suçlar yönünden yapılan soruşturma evrakının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla; dava konusu olaylara ilişkin tüm soruşturma evrakının (beyanlar, görgü tespit, değer tespiti gibi) asıllarının veya onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak şekilde dosyaya eklenmesi,
2-7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; katılan ..."ın yokluğunda verilen 03.06.2014 tarihli kararın tebliği için adı geçen katılanın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından “Muhatabın adreste tanınmamasına karşın” tebliğ edilmesinin Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine aykırı olduğu ve usulüne uygun bir tebligatın da bulunmadığı göz önüne alındığında, katılan ..."e gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgesi ile verilmesi halinde temyiz dilekçesinin eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlenmesi,
3-Suçlardan zarar gören müştekiler ..., ... ve ..."ün kovuşturma aşamasında 5271 sayılı CMK"nın 234/b maddesinde belirtilen davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmeleri için duruşmalardan haberdar edilmeleri gerektiği, buna rağmen mezkûr müştekilere usûlüne uygun olarak duruşma gününü bildiren davetiye ve gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi karşısında; müştekiler ..., ... ve ..."ün temyiz haklarını kullanabilmeleri için 03.06.2014 günlü gerekçeli kararın, hükmü temyiz etme hakları olduğunun, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceklerinin ve temyiz süresinin de gösterilmesi suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliğ edilmesi, sunarlarsa temyiz dilekçeleri eklendikten sonra bu hususta ek tebliğname düzenlenmesi ile,
Anılan eksiklikler giderildikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 16.10.2018 günü oy birliğiyle karar verildi.
