11. Hukuk Dairesi 2015/9749 E. , 2016/579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08.05.2014 tarih ve 2009/762-2014/300 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ve davalı banka vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.01.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 14.09.2000 tarihinde ... çalışanı davalı ..."ın Holding bünyesinde yüksek faiz veren madencilik fonu olduğunu söylemesi üzerine 10.000,00 TL"yi teslim ettiğini, karşılığında da müvekkiline ..."ye ait hesap cüzdanı verildiğini, 31.10.2010 tarihinde ...."a el konulması üzerine ortada bir dolandırıcılık olayı olduğunun anlaşıldığını, davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, müvekkilinin yatırdığı 10.000 TL"nin ve 120.000,00 TL munzam zarar olmak üzere toplam 130.000,00 TL"nin ihtar tarihi olan 19.11.2009 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Banka vekili, yetki, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ..., savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... personeli olan davalı ..."ın gizli bir madencilik fonu olduğu, yüksek faiz getirisi sağladığı inancı yaratarak davacı ve dava dışı kişilerden para aldığı, karşılığında da ...."a ait vadeli cüzdanları doldurup vermek suretiyle davacıyı dolandırdığı, bilirkişi raporuna göre ... ile ...nın %50"şer oranda kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın atiye terk edilmesi nedeniyle bu davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 19.11.2009 tarihi itibariyle 10.000,00 TL asıl alacak, 47.126,29 TL işlemiş faiz, 1.421,38 TL faizle karşılanmayan zarar olmak üzere 58.547,67 TL"nin davalı ..."dan, asıl alacağın %50"si olan 5.000,00 TL asıl alacağın, faizin %50"si olan 23.563,14 TL"nin, faiz ile karşılanmayan zararın %50"si olan 710,69 TL"nin ... ."den asıl alacağa 19.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı banka vekili, tavzih isteminin reddi kararını da davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkeme ilamı davalı ... vekiline 07.08.2014 günü tebliğ edilmiş, davalı ... vekili tarafından yasal temyiz süresi içerisinde temyiz edilmeyip 28.11.2014 tarihinde hükmün vekalet ücreti yönünden tavzihi talep edilmiş olup davalı ... vekilinin tavzih isteminin mahkemece reddedilmesi üzerine davalı ... vekili tavzih isteminin reddi kararını temyiz etmiş ise de 6100 sayılı HMK"nın 305. maddesinde “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” hükmü düzenlenmiş olup tavzih yolu ile hüküm fıkrasında bir değişiklik yapmanın mümkün bulunmamasına göre davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile tavzih isteminin reddine dair 03.12.2014 tarihli kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı banka vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davada birden fazla davalı olması, bunlardan birinin yerleşim yerinde dava açılabilecek olması ve haksız fiilin meydana geldiği yer itibariyle de mahkemenin yetkili bulunmasına, yine davalı Banka"nın müterafik kusurunun bulunduğu sabit olduğundan davacı tarafça davalı Banka"ya husumet yöneltilmesinde bir isabetsizliğin bulunmamasına göre, davalı Banka vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3- Dava, haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili ve munzam zararın tazmini istemlerine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davalı Banka vekilinin yasal süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı defi konusunda mahkemece ne ara kararda ne de gerekçeli kararda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davalı banka vekilinin zamanaşımı defi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi daha sonra işin esasının çözüme kavuşturulması gerektiğinden anılan husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın davalı banka yararına bozulması gerekmiştir.
4-Ayrıca hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde davalı ...."nin harçtan muaf olduğu belirtilmesine rağmen 4. bentte davalı bankanın yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması da kabul şekli bakımından yanlış olmuş, bu yönüyle de kararın bozulması gerekmiştir.
5- Bozma neden ve şekline göre, davalı Banka vekilinin mahkemece müvekkiline izafe edilen müterafik kusur oranına, munzam zarar miktarının tespiti yöntemine ve mahkemece tespit edilen temerrüt tarihi ile uygulanan temerrüt faizi oranına ilişkin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile tavzih talebinin reddine dair 03.12.2014 tarihli kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Banka yararına BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Banka vekilinin mahkemece müvekkiline izafe edilen kusur oranına, munzam zarar miktarının tespiti yöntemine, mahkemece tespit edilen temerrüt tarihi ile uygulanan temerrüt faizi oranına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 04,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."tan alınmasına, 21.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.