MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 08.03.2018 tarih, 2016-346 esas, 2018/1975 karar sayılı bozma ilamına uyma kararı verilmesine rağmen "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/145634 numaralı soruşturma sonucunun araştırılması, dava açılmış veya kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise dosyasının getirtilerek incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,"na dair bozma ilamının gereğinin yerine getirilmemesi,
2) Sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"na sunmuş olduğu 22.08.2011 tarihli dilekçesiyle; katılanların nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve tehdit suçlarına konu fiilleri işlediği iddiasında bulunarak katılanlar hakkında soruşturma yapılmasına neden olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK.nın 43/2. maddesi yollamasıyla TCK.nın 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerine göre artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.