Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1608
Karar No: 2019/1490
Karar Tarihi: 14.2.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/1608 Esas 2019/1490 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tescil davasında, davacı tahmini yedi dönümlük taşınmazın vekil edeni tarafından en az 50-60 yıldan beri kullanıldığını ve Hazine de dahil üçüncü kişilerin herhangi bir hakkı bulunmadığını açıklayarak tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Hazine vekili dava konusu alanın Devletin Hüküm ve Tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve bu alanda herhangi bir tarımsal faaliyetin ve davacının hakimiyetinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacının 20 yıldan fazla süredir nizasız ve fasılasız olarak kullanımını kanıtladığı için davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, daha detaylı bir inceleme yapılması ve orman olup olmadığı konusunda netlik kazanılması amacıyla bilirkişi incelemesi istenmiştir. Dava, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazın davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma iddiasına dayalı mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tescili istemiyle ilgilidir. Kararda, TMK'nin 713/1. fıkrası, HMK'un 428. maddesi ve HUMK'un 440/I maddesi açıklanmaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2016/1608 E.  ,  2019/1490 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, dava dilekçesinde hudutları belirtilen tahmini yedi dönümlük taşınmazın en az 50-60 yıldan beri vekil edeni tarafından kullanıldığını, bu yer üzerinde Hazine de dahil üçüncü kişilerin herhangi bir hakkı bulunmadığını açıklayarak bahsi geçen taşınmazın vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan Hazine vekili, dava konusu alanın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında boşluk olarak bırakıldığını, bu alanda herhangi bir tarımsal faailiyetin ve davacının hakimiyetinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ... Belediye Başkanlığı vekili ile ... vekili de davanın haksız olduğundan bahisle reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu yerin davacı tarafından 20 yıldan fazla süredir nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığı, bu yerin köy suyu ile sulanan imar ihyası tamamlanmış, uzun süredir tarım yapılan bir yer olduğu, 1990 yılında çekilmiş hava fotoğrafında dava konusu yerin açıklık olarak göründüğü, 1990 yılı hava fotoğrafının çekim tarihinden sonraki tarihlerde ise zilyetliğe esas olabilecek sürekli ve nizasız tarım amaçlı kullanıldığı, dava konusu yerin zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde, orman sayılmayan, mera olmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nin 713/1. fıkrasında yer alan, tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma iddiasına dayalı mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece her ne kadar az yukarıda açıklanan gerekçeler ile kabul kararı verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki, davalılardan Hazine vekili dava konusu alanın zilyetlikle kazanmaya elverişli olmayan Devletin Hüküm ve Tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla davanın reddini savunmuş, ... Kadastro Müdürlüğü"nün 27.10.2011 tarihli karşılık yazısında da, tescil davasına konu edilen alanın, ... Köyünde 766 sayılı Tapulama Yasası"na göre yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalışma alanı sınırı (tapulama sınırı-genel sınır) dışında kaldığından kadastrosunun yapılmamış olduğu bildirilmiştir.
    Ziraat mühendisi ve orman yüksek mühendisi tarafından düzenlenen 12.3.2014 tarihli raporda, taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları dışında kaldığı belirlenmekle birlikte, davacı gerçek kişinin zilyetlik nedenine dayandığı nazara alındığında, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususu yöntemine uygun şekilde incelenmemiş olup bu haliyle taşınmazın evveliyatının orman olup olmadığı denetlenememektedir.
    Bu nedenle; inceleme ve uygulamada kullanıldığı belirtilen 1978 ve 1990 tarihli hava fotoğrafları ile birlikte, bu fotoğraflardan başka yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve bu tarihlere ait varsa ortofoto haritaları (Harita Genel Komutanlığından) ve amanejman planları bulunduğu yerlerden getirtilip, konusunda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte bilirkişiler aracılığıyla çekişmeli taşınmaza uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, yeri en eski memleket haritalarında gösterilmeli, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davalılardan Hazine vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.2.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi