13. Hukuk Dairesi 2013/21106 E. , 2014/4149 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ..."in protokolle davalıya 9.500 USD borç verdiğini, kendisininde alacağı temlik aldığını, alacağın talep edilmesine Rağmen ödenmediğini, ödenmeyen borcun tahsili için davalıya karşı takip başlattığını ve davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya dayanak belgedeki imzayı ve belgeyi kabul etmediğini, şirket hesaplarında dava konusu borca ilişkin kaydın olmadığını, şirket hesabına gönderilmiş bir paranın da bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline ve fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından yapılan 200 TL bilirkişi ücreti ve toplam 421.83 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup 200 TL bilirkişi ücretinin yargılama sırasında davalı tarafından karşılandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından karşılandığı anlaşılan yargılama giderinin davacı yanca ödendiği kabul edilerek bilirkişi ücretinin tekrar davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz
etmiş olması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz ederek takibi durduran ve işin çabuk bitirilmesine itirazıyla engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belirli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile alacağın gerçek miktarının belirli ve sabit olması veya borçlu tarafından alacağın miktarını belirleyen bütün unsurların bilinmesinin mümkün nitelikle olması gereklidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebiliyorsa veya borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde; borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, itirazın iptaline karar verilen asıl alacak üzerinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmeyip hükmün düzeltilerek onanması HMUK"un 436/2.maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bette açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bette açıklanan nedenlerle hükmün 3.fıkranın hükümden çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan ilk harç gideri 117.93 TL, 12 adet davetiye gideri toplamı 42.00 TL, müzekkere gideri 40.90 TL, talimat gideri 21.00 TL olmak üzere toplam 221.83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasına "Kabul edilen asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının %40"ı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" cümlesinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya, peşin alınan 240.00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.