17. Hukuk Dairesi 2018/2628 E. , 2018/12560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkil banka ile ... arasında 06.06.2014 tarihinde Bireysel Kredi ve Rehin Sözleşmesi imzalanarak ...Plakalı ... marka, 2012 model ... tipi aracın kaydına kendi lehine rehin şerhi işlendiğini, ayrıca kredi borçlusu ... "nun aracı davalı ... şirketine sigorta ettirdiğini, ancak kredi borçlusunun sözleşmenin gereklerini yerine getirmemesi üzerine müvekkili tarafından yasal takip başlatıldığını ve ...İcra Müdürlüğü’nün 2015/4739 sayılı dosyasından Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile takibe geçilerek ödeme emri gönderildiğini, işlemlerin devamı esnasında aracın trafik ekipleri tarafından bağlanarak yediemin otoparkına çekilmesi ile aracın hasarlı olduğunun anlaşıldığını, araçtaki hasar nedeni ile davalı ... tarafından ... numaralı kasko sigorta poliçesi kapsamında kredi borçlusu ... "ya yapılması gereken ödemeye muvafakatleri olmamakla birlikte söz konusu ödemenin "dain ve mürtehin" sıfatını haiz olmaları sebebiyle öncelikle taraflarına yapılması gerektiğini, müvekkili tarafça konu ile ilgili olarak davalı ...Ş."ye 30.03.2015 tarihli ihtar mahiyetindeki yazı gönderilerek dain mürtehin sıfatlarından kaynaklanan hasar ödemesi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı ...nin sigorta teminat sorumluluğunu yerine getirmekten kaçındığını, sonuç olarak, dain ve mürtehin sıfatını haiz olmaları nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mahkemece tespit edilecek kasko sigorta teminat bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; rizikonun sigortalının beyan ettiği şekilde meydana gelmediği ve kasko sigortası teminatı dışında kalan bir halden ileri geldiğinin tespit edildiğini, resmi merciler nezdinde verilen ifadeler kapsamında sigorta konusu aracın sigortalı tarafından rıza ve isteği ile üçüncü şahsa teslim edildiği ve bu şekilde teslim edilen aracın üçüncü şahıs tarafından geri iade edilmeyerek kaçırıldığının tartışmasız bir şekilde kanıtlandığını, sigortalı aracı ve anahtarlarını, üçüncü kişiye rıza ve isteği ile verdiği ancak daha sonra bu kişinin aracı geri iade etmeyerek kaçırdığı nazara alındığında, zararı doğuran eylemin icra ediliş şekli itibariyle emniyeti suistimal yada dolandırıcılık yoluyla işlendiğini,davacının ihbar bildirimine dayalı temerrüt faizi isteyebilmesi için, sigorta poliçesi genel ve özel şartlarında belirtilen tazminat miktarının belirlenmesine yarayacak her türlü belge ve bilgiyi de sigortacıya iletmiş olması gerektiğini, ayrıca tazminat ödeme borcu TTK.nun 1427/2. maddesi hükmü uyarınca bütün mal sigortalarında rizikonun gerçekleşmesinin sonrasında ve sigortacının edimine ilişkin araştırmalar bitince ve her durumda TTK.nun 1446. maddesine göre yapılacak bildirimden kırk beş gün sonra muaccel hale geldiğini, dolayısıyla işaret edilen düzenlemeler kapsamında, davacının ihtarname tarihinden itibaren faiz taleplerinin her halükarda yasal olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı şirketçe 09.06.2014 tarihinde düzenlenmiş olan kasko sigorta poliçesinin T.C. Hazine Müsteşarlığınca tespit edilen 01.04.2013 tarihli genel şartlara tabii olduğu, bu genel şartların A.5 maddesinde teminat dışında kalan hallere yer verilmiş olup maddenin 6.bendinde ise 5.6. “Araca, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar"ın teminat dışında bırakıldığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 5.6. maddesi, “Araca, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu
olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı aracın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar” teminat dışındadır. Bu maddeye göre araca sigortalının fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişilerin verdiği kasten zararlar ve sigortalının fiillerinden sorumlu bulunan kişiler tarafından aracın kaçırılması veya çalınması sonucunda meydana gelen zararlar sigorta teminatı dışındadır.
Somut olayda sigortalı araç maliki ... ’nun ... numaralı soruşturma dosyası kapsamında alınan ifadesinde, ... plakalı ... marka aracı şüpheli ...’ye işlerinde yardımcı olması ve belirttiği işler için kullanması amacıyla geçici olarak verdiğini ancak şüpheli şahsın aracını sonrasında geri vermediğini” beyan etmiştir. İstanbul ... Asliye Ceza Mahkemesinin ...E. sayılı dosya kapsamından, sigortalı Ferhat’ın aracı ...’ye kendi rızası ile verdiği, ancak daha sonra Mehmet’in kendisine olan 7.000,00 TL borcundan dolayı aracı teslim etmediği, aracı Deniz isminde birisine verdiği, kazayı da bu şahsın yaptığı anlaşılmaktadır. Sigortalı Ferhat da dava dışı... hakkında emniyeti suistimalden suç duyurusunda bulunmuş, ... güveni kötüye kullanma suçundan dolayı açılan davada beraat etmiş, hüküm 20.11.2017 de istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava dışı araç maliki ile Mehmet’in iş arkadaşı olduğu, Mehmet’in aracı Ferhat’ın bilgisi dahilinde kullandığı, daha sonra aralarındaki alacak meselesi yüzünden aracı Ferhat’a teslim etmediği, dava konusu aracın malik Ferhat tarafından rızası ile ... ’ye verilmesinden sonra kaza ve hasarın meydana geldiği, dolayısı ile meydana gelen hasarın poliçe teminat kapsamında olduğunun kabulü ile esasa girilmesi gerekirken, davanın yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.