3. Hukuk Dairesi 2017/2254 E. , 2017/5031 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılığın tespiti ve tapuya şerhi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve ....A.Ş tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalı şirket ve dava dışı Silkar A.Ş."nin yetkilileri ve şirket ortakları tarafından imzalanan 12.06.2014 tarihli sözleşmenin davacı şirkete gönderildiğini ve davacı şirket tarafından imzalanması ile davalı şirket ile aralarında hasılat paylaşımlı alt kira ilişkisi kurulduğunu ancak davalı şirketin bu sözleşmenin geçerli olmadığı iddiası ile yarattığı çekişmenin giderilmesini, davalının 12.06.2014 tarihli sözleşme ile üstlendiği edimlerin aynen ifası için 12.06.2014 tarihli hasılat paylaşımlı alt kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmesini, mahkeme aksi kanaate ise müvekkili ile davalı arasında mevcut 12.06.2014 tarihli sözleşmenin TBK."nun 29.maddesi gereğince bir "Ön sözleşme" olarak kabulü ile 12.06.2014 tarihli sözleşmede belirtilen koşullarla taraflar arasında hasılat paylaşımlı alt kira sözleşmesinin hükmen kurulması ve bu hükümle birlikte alt kira sözleşmesi"nin tapuya şerh edilmesini istemiştir.
Davalı ....... A.Ş. Vekili; dava konusu otelin maliki Silkar A.Ş. İle davalı şirket arasında imzalanan 15.04.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı oldukları otelin işletilmesi için, davacı ile davalı arasında 09.05.2014 tarihli işletme sözleşmesi akdedildiğini, sonrasında otelin işletilmesi için gerekli ekipmanların alındığı,....Leasin A.Ş."ye olan borçların ödenememesi nedeniyle, davacının baskıları sonucu bu borcun ödenmesi ve otelin işletilebilmesi için müzayaka altında iken, 12.06.2014 tarihli metnin ön sözleşme olarak düzenlendiğini, bu ön sözleşmenin ön şartının dava dışı kiralanan otelin maliki asıl kiraya veren Silkar... A.Ş."nin....Leasing A.Ş."ye olan borcunun davacı şirket tarafından ödenmesi koşulu olduğunu, ancak davalı şirket tarafından bu borç ödenmediğinden kira ilişkisinin de kurulmadığından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 1 ve devamı maddelerinde sözleşmenin kurulması ve hükümleri düzenlenmiş olup; sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla (rızalarını beyan etmeleriyle) kurulur (TBK 1/1). İrade açıklaması, açık veya örtülü (zımni) olabilir (TBK 1/2). Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır (BK 2/1). İkinci derecedeki noktalarda uyuşulamazsa hâkim, uyuşmazlığı işin özelliğine bakarak karara bağlar (TBK 2/2). İcap ve kabul ile yani önerinin diğer tarafça kabul edilmesi ile birbirine uygun karşılıklı irade açıklaması gerçekleştiğinden sözleşme ilişkisi kurulmuş olur. Sözleşme ilişkisinin varlığı halinde tarafların hak ve yükümlülükleri bu sözleşme kapsamına göre belirlenmelidir. Sözleşmede açık hüküm olmayan hallerde ise yasada yer alan tamamlayıcı kurallardan da yararlanılmalıdır. TBK"nın 19. maddeye göre; Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınmalıdır.
Kira Sözleşmesi, sözleşmenin tarafı olan kiraya veren ve kiracının karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile kurulur. Bu karşılıklı irade beyanlarından zaman olarak önce olana icap, ikincisine de kabul denilmektedir. Sözleşmenin geçerli olarak kurulabilmesi için, tarafların iradelerinin birbiri ile karşılıklı ve uygun olması gerekir. Bu uygunluk sözleşmenin tüm objektif ve subjektif esaslı noktaları üzerinde olmalıdır. Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecede noktalar üzerinde durulmamış olsa bile, sözleşme kurulmuş sayılır.( TBK m. 2/f.1) Sözleşmenin esası niteliğinde olmayan noktalar ikinci derecede yan noktalardır. Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşup ikinci derecede yan noktaları müzakere dışı bırakıp sözleşme kurabilecekleri gibi, ikinci derecede yan noktayı da sözleşmenin zorunlu şartı niteliğine dönüştürebilirler. Bir taraf için sözleşmenin subjektif esaslı noktası niteliğine dönüşmüş olan bu husus üzerinde anlaşılmadan sözleşmenin kurulması mümkün değildir.
Olayımıza gelince; dava konusu otel, malik dava dışı.. tarafından 15.04.2014 başlangıç tarihi kira sözleşmesi ile davalı...ye 1+4 yıl süreli olarak kiralanmış, davalı... tüm kar ve zararı kendisine ait olmak üzere 09.05.2014 tarihli pazarlama işletme ve yönetim sözleşmesi ile otelin işletmesini davacı ...... A.Ş."ye vermiştir. .... A.Ş., Silkar A.Ş. ve Silkar A.Ş. Ortakları tarafından imzalanan ....ye başlıklı 12.06.2014 tarihli "....-Harman arasında da aşağıdaki şartlarla (hasılat paylaşımlı) bir alt kira sözleşmesi imzalanması, Silkar ve .... tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir." denilerek, sözleşme şartlarını belirtir belge düzenlenerek davacı ...Ş."ye gönderilmiştir. Bu belgenin 2.1. maddesinde; "....- Harman arasında 5 yıllık hasılat paylaşımlı alt kira sözleşmesi imzalanacak ve bu alt kira sözleşmesi, Tapu’ya 5 yıl süre için masrafları Harman tarafından ödenmek şartıyla şerh edilecektir. Silkar ve ...., hasılat paylaşımlı alt kıra sözleşmesinin tapuya şerhi için ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne gerekli muvafakat ve talep yazılarını verecektir."
3.3. maddesinde; "Silkar’ın....Leasing’e mevcut borcunun Ödenmesi Tesis’in çalışması için gerekli olduğundan, bu gereklilik kapsamında Silkar"ın....Leasing’e olan borcunun Harman tarafından yapılacak ödeme karşılığında temlik alınması Silkar ve .... tarafından kabul edilmiştir. Bu ödeme karşılığında Harman, .... Leasing’in
Silkar’dan olan
tüm hak ve alacaklarını masrafları Harman tarafından ödenmek kaydıyla devir ve temlik alacaktır. Harman tarafından yapılacak ödeme ile temlik alınacak....Leasing alacağının Harman"a geri ödenmesini teminen, Harman tarafından....Leasing’e ödemenin yapıldığı yılın ilk satış gelirlerinden/cirosundan öncelikli olarak Harman’a ödeme yapılacaktır.Bu nedenle Harman, ödeme yaptığı yılın ilk satış gelirlerinden/cirosundan öncelikli olarak yaptığı bu ödeme tutarını takas suretiyle tahsil edecek ve bu tutarları ...."ye o yıl için ödenecek hasılat payı tutarından mahsup edecektir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ve belgenin diğer maddelerinden de görüleceği üzere sözleşmenin kurulması....Leasing"e olan borcun davacı ...Ş. Tarafından ödenmesi ön şartına bağlanmıştır. Dolayısıyla .... ve Silkar"ın davacıya gönderdikleri bu belge icaba davet niteliğindedir. Davalı ve Silkar A.Ş. için sözleşmenin subjektif esaslı noktası niteliğine dönüşmüş olan bu husus üzerinde anlaşılmadan sözleşmenin kurulması mümkün değildir. Bu durumda davacının dava dışı Silkar A.Ş."ye olan borcunu ödediğini ispat edemediğine göre taraflar arasında kira sözleşmesinin kurulduğundan bahsedilemeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.