14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1490 Karar No: 2016/10140 Karar Tarihi: 06.12.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/1490 Esas 2016/10140 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/1490 E. , 2016/10140 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin dava değeri yönünden reddine, karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 15.05.2013 tarihli dilekçesi ile Dairemizden geçip kesinleşen ....sayılı hüküm ile 7 sayılı parsel lehine davalı 17 ve 19 sayılı parseller aleyhine tesis edilen geçit hakkına davalının ev yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek elatmasının önlenmesi ve yola yapılan inşaatın yıkılmasını istemiştir. Davalı vekili dava konusu evin 2007 yılında inşa edildiğini, evin yapılış tarihinin davacının geçit hakkı davasından önce olduğunu, ... Mahkemesince hakkı olmayan yere tecavüz suçundan verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 8. Ceza Dairesince noksan soruşturma nedeniyle bozulduğunu, geçit irtifakı kararında davalının yapmış olduğu evin hatalı olarak gösterilmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, geçit irtifakı içerisinde kalan iki katlı evin 28 m2"lik bölümünün yıkımı suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 7 sayılı parsel lehine olarak aleyhine geçit tesis edilen 103 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... dışında dava dışı .... adına kayıtlı olduğu, yine aleyhine geçit tesis edilen 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ...adlarına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. ... Ancak, davada yıkım isteği de mevcuttur. TMK"nın 684 ve 718. maddesi uyarınca bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarının da malikidir. Dava konusu 2 katlı betonarme bina şeklindeki evin bir bölümünün sökülmesi veya ayrılmasının mümkün olmadığı herhangi bir bölümünün kaldırılması mal ve can güvenliğini tehdit edeceğinden sakıncalı olup tüm bina açısından tehlike teşkil ettiği (sökümün binanın tamamı için uygulanacağı) belirtilmiş olup, dava konusu 103 ada 17 (kargir ev ahır) ve 19 parsel sayılı taşınmazlarda iki katlı binanın bulunduğu ve taşınmazların paylı mülkiyete tabi olduğu anlaşıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.06.1984 günlü ve 1982/358 Esas, 1984/710 sayılı Kararında açıklandığı üzere elatmanın yanı sıra yıkım isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin davada yer almaları gereklidir. Bu durumda 103 ada 17 ve 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazların maliklerinin tamamına karşı husumet yönetilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.