Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/878
Karar No: 2016/735
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/878 Esas 2016/735 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/878 E.  ,  2016/735 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 407 parsel sayılı 41600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 47 parsel numarasıyla ve 43.028,27 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 448 parsel sayılı 9360 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 43 parsel numarasıyla ve 11.205,52 metrekare, davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 447 ve 451 parsel sayılı 3400 ve 10240 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 101 ada 45 ve 46 parsel numarasıyla 4.003,27 ve 7.649,15 metrekare, davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 454 parsel sayılı 42775 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 48 parsel numarasıyla ve 58.833,25 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve sınırının yanlış belirlendiği, eksikliğin ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 43 parsele ilişkin uygulama tutanağının iptali ile teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 26.06.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renk ile gösterilen 449.72 metrekarelik bölümün 101 ada 43 parselden ifrazı ile davacıya ait 101 ada 47 parselin uygulama tutanağına eklenmek suretiyle 101 ada 47 parselin 43.477,72 metrekare olarak, 101 ada 43 parselin 10.755,8 metrekare olarak tapuya kayıt ve tesciline, davacının davasının kısmen reddi ile; 101 ada 45 ve 46 nolu parsellerin uygulama tespit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; çekişmeli 101 ada 48 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise karar verilmemiştir. Mahkemece verilen hüküm, davacı ... vekili ile 101 ada 43 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Uygulama kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarının zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir. Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır. Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir. Bu nedenlerle doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının asılları, komşu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının örnekleri, çekişmeli taşınmazların ilk tesis kadastrosuna ait kadastro tutanakları, kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ile tüm tedavülleri, ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalı ve bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmelidir. Bundan sonra mahallinde, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler, ortofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Alınacak fen bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların yüzölçümleri ya da sınırları itibariyle zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklanmalı; raporda, "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılara yer verilmelidir. Ayrıca fen bilirkişisinden, birincisi "ada bazında", ikincisi, "çekişmeli taşınmazlar ile komşularını daha büyük ölçekle kapsar bazda" ve üçüncüsü ise "çekişmeli taşınmazı daha yakın planda gösterecek bazda" "hava fotoğrafı, uydu fotoğrafı ve varsa ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile uygulama haritasını" çakıştırır tarzda en az üç adet harita düzenlenmesi ve uygulama haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları göstermesi istenmelidir. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece davacıya ait taşınmaz ile komşuları 101 ada 46 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınırda herhangi bir değişiklik ve yanlışlık bulunmadığı, diğer komşu 101 ada 43 parsel sayılı taşınmaz ile arasındaki sınırda ise uygulama kadastrosu sırasında yanlışlık yapıldığı, zemindeki hendeğin davacıya ait taşınmazın sınırları içerisinde kaldığının uzman teknik bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece, tesis kadastro paftası ile uygulama kadastrosuna ait pafta davacıya ait 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tüm sınırları itibariyle çakıştırılıp yukarıdaki açıklanan esaslar çerçevesinde uzman teknik bilirkişi raporu alınmamış, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığı, tesis kadastrosunun gerçek sınırları yansıtıp yansıtmadığı ve uygulama kadastrosunda bir hata bulunup bulunmadığı usulünce araştırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra yapılacak keşifte, davacıya ait 101 ada 47 (eski 407) parsel sayılı taşınmaz ve tüm komşu parselleri ile birlikte paftası uygulanmak suretiyle tüm sınırlarının zemindeki gerçek sınırlara uygun olup olmadığı belirlendikten sonra dava konusu komşu taşınmazlar ile olan sınırların tesis kadastrosunda doğru uygulanıp uygulanmadığı, uygulama kadastrosunun buna uygun olup olmadığı, yanlışlık var ise nereden kaynaklandığını açıklayıcı yukarıda ilkelere uygun şekilde bilirkişi raporu alınmalıdır. Mahkemece açıklanan şekilde araştırma yapılmadan karar verilmesi isebetsiz olduğu gibi, dava dilekçesi içeriğine göre 101 ada 48 (eski 454) parsel sayılı taşınmaz da dava konusu olduğu halde davacının keşif mahallindeki beyanı dikkate alınarak bu sınır hakkında denetime imkan verir şekilde bilirkişi raporu düzenlettirilmemiş olması ve bu taşınmaz ile olan sınır hakkında bir karar dahi verilmemiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi