Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı F.. T.. gelmiş ve karşı tarafa çıkarılan tebligatın bila-tebliğ iadesi nedeniyle duruşma talebinden vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinden incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı, davalılardan Taner ile dava dışı arsa sahibi arasında düzenlenen 01.04.1991 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalı yükleniciye kalacak bir adet dükkan ile iki adet dairenin müvekkiline satılmasına rağmen teslim edilmediğini, yapılan ödeme karşılığı diğer davalının aynı parsel üzerindeki 10 no"lu bağımsız bölümüne 10.06.1993 ve 28.02.1994 tarihli ipotek tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan Alanya 2. İcra Müdürlüğü"nün 1994/1108 Esas sayılı dosyasında 01.03.1996 tarihinde 111,30 TL, 1994/1334 Esas sayılı dosyasında ise aynı tarihli rehin açık belgesi ile 2.126,00 TL bakiye alacağın kaldığının belirlendiğini, ipotek ve cebri satışa konu dairenin bugünkü değerinin belirlenerek munzam zararı ile alacaklarının güncel değerinin belirlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, istemin 1991 ve 1996 yılındaki hukuki ilişkiden kaynaklandığını ve zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; İİK"nın 152. maddesinde düzenlenen kesin rehin açığı belgesinin aynı kanunun 68. maddesinde düzenlenen borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğu, İİK"nın 143. maddesinde düzenlenen aciz vesikasının diğer hükümlerinden yararlanamayacağı, bu nedenle rehin açığı belgesinin Borçlar Kanununda düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, gerek cebri satış ve gerekse rehin açığı belgesi üzerinden 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle alacağın tamamının tahsil edilmemesi nedeniyle davada istenen miktarın 818 sayılı BK"nın 105. maddesinde düzenlenen munzam zarar olmayıp, daire teslim edilmemesinden kaynaklanan bakiye alacak olması, bu alacak tahsil edilmeden, faiz ile karşılanamayan zararın istenemeyecek olmasına göre, davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.