Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19829
Karar No: 2016/732
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19829 Esas 2016/732 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/19829 E.  ,  2016/732 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,.... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 79 parsel sayılı 1.178.055,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ... taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak mera kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 102 ada 79 parsel sayılı taşınmazın .... Mera Komisyonunca kadastro tespitinden sonra tahsis edildiği, meraların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, ayrıca davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; taşınmazın tahsis edilmesi nedeniyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceği yönündeki kabulü dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi davacı lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı çekişmeli taşınmazın bazı bölümlerinin adına tespit ve tescil edilen taşınmazların devamı niteliğinde olduğu iddiası ile dava açmıştır. Her ne kadar çekişmeli taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedildikten sonra İl Mera Komisyonunca tahsis edilmiş ise de; davacının talebi kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı olup, taşınmazın tespitinin kadastroca yanlış yapıldığına ilişkin bulunduğundan taşınmazın dava konusu edilen bölümlerinin niteliğinin ve kadastro tespitinden önce mera olup olmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir. Ne var ki, bu hususta keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerin “sürülü yerlerin davacıya ait olup, ekili olmayan yerlerin mera olduğu” şeklindeki beyanları son derece soyut ve yetersiz olduğu gibi, ziraat bilirkişisi raporu da dava konusu bölümler ile davacı adına tespit ve tescil edilen taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, bu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazların ayrıca çekişmeli taşınmazlar ile mera parselinin bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğim olarak birbirlerine benzeyip benzemediği ve çekişmeli bölümlerin davacı adına tescil edilen taşınmazlar ile bir bütün olup olmadıkları konularında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı olmayıp çekişmeli yerlerin niteliğini belirlemeden uzak ve yetersizdir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahkemece tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise il kadastro müdürlüğünden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köyler halkından belirlenecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu, bir fotoğrafçı bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımıyla mahallinde keşif yapılmalıdır. Yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin mera olup olmadığı, davacı adına tescil edilen taşınmazlar ile bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı, davacı adına tescil edilen taşınmazların meraya doğru genişleyip meradan açılıp açılmadığı, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olup olmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı, taşınmazların bitki örtüsü, toprak kalınlığı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, hem dava konusu mera parseli ile hem de davacı adına tescil edilen taşınmazlarla karşılaştırmalı olarak belirlenmeli, dava konusu bölümler ile mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı konularında ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve gerekçeli rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişiden; çekişmeli taşınmazların tamamını, davacı adına tescil edilen parsellerle ve mera parseli arasındaki sınırları ve komşu parselleri gösterir şekilde, mümkün olduğunca farklı yön, açı ve yükseklikten fotoğraflar çekmesi istenmeli, fotoğraflar üzerine hangi taşınmazlara ait olduklarına ilişkin not düşülerek fen bilirkişisinin yardımı ile çekişmeli taşınmazlar ile komşu parsellerin sınırlarını fotoğraflar üzerine çizmesi sağlanmalı, mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisinden; çekişmeli taşınmazlar ile çevresindeki mera parsellerini bir arada gösterir, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen mevki ve sınırlar işaretlenmiş, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor istenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmazlar ve çevresine ait kadastro paftasının çakıştırması istenmeli, hava fotoğraflarında mera parselinin, çekişmeli taşınmaz bölümleri ve davacı adına tescil edilen taşınmazların geçmiş tarihlerdeki görünümlerinin belirlenerek, dava konusu bölümlerin mera parseli ile mi yoksa davacı adına tescil edilen taşınmazlarla mı bütünlük gösterdiği, davacı adına tescil edilen bölümlerin meraya doğru genişleyip meradan açılıp açılmadığı hususlarının saptanması istenmeli, bundan sonra, toplanmış tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı kesin olarak belirlenmek suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ..."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi