Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19607
Karar No: 2016/730
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19607 Esas 2016/730 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/19607 E.  ,  2016/730 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 3, 142 ada 4, 149 ada 4 ve 150 ada 12 parsel sayılı 2.577.66, 271.22, 4.453.04 ve 2.918,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve sırası ile ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ve ... . oğlu ... adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Aynı çalışma alanında bulunan, 110 ada 2 parsel sayılı 910,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... oğlu ... kullanımında olduğu belirtilip Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit görmüştür. Davacı ... tarafından davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu 110 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesince 110 ada 3, 142 ada 4, 149 ada 4 ve 150 ada 12 parsel sayılı taşınmazların da Asliye Hukuk Mahkemesince aktarılan davanın kapsamında oldukları kabul edilerek tutanaklar davalı hale getirilip çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 110 ada 2, 3, 142 ada 4, 149 ada 4 ve 150 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davacı ... murisi ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ....., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların öncesinin tarafların müşterek kök murisi ..."e ait olduğu; halen ..."in ilk eşi ..."ten olma davalıların zilyetliğinde ise de bu yerleri 1935 yılında ikinci eşi ve davacının annesi ..."ya sattığı, ..."nın ölüm tarihi olan 1989 yılından kadastro tespitinin yapıldığı 2006 yılına kadar davalılar lehine zilyetlikle iktisap süresi olan 20 yılın dolmadığı kabul edilerek çekişmeli taşınmazların davacı murisi ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ... çekişmeli taşınmazların davalılarla müşterek murisleri ... tarafından kendi anneleri ..."ya 1935 yılında satıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi davası açmıştır. Davalılar çekişme konusu taşınmazların müşterek murisleri ..."e ait olduğunu terekenin taksim edildiğini ve 50 yıldır taşınmazları malik sıfatı ile kendilerinin kullandığını ve lehlerine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu savunmuşlardır. Mahkemece keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile çekişme konusu taşınmazların müşterek muris ... tarafından davacıların annesi ..."ya 1935 yılında satıldığına dair senet kapsamında kaldığı, ancak Muris ... terekesinin taksim edildiği ve çekişmeli taşınmazlarında taksime konu edilip bu taksim doğrultusunda davalılar tarafından 50 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile kullanıldığı saptanmıştır. Esasen bu husus davacı ve mahkemenin de kabulündedir. O halde uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazlarda muris ..."in ..."ten olma çocukları davalılarca sürdürülen zilyetliğe hukuken değer verilip verilmeyeceği noktasındadır. Çekişmeli taşınmazlar davacıların annesi ..."ya satılmış olduğundan ... terekesine dahil değildir; ancak bu taşınmazların davalılar tarafından 50 yıldır malik sıfatıyla kullanılmış olup, davalılara göre üçüncü kişi durumunda olan davacılar murisi ..."nın ölüm tarihi olan 1989 yılına kadar zilyetlikle iktisap edilmesine engel bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Kadastro tespit tarihine kadar davalılar lehine zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu gözetilerek davanın reddi ile taşınmazların davalılar adına tesciline karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi