Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11041 Esas 2016/1454 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11041
Karar No: 2016/1454
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11041 Esas 2016/1454 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/11041 E.  ,  2016/1454 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL, MADDİ TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen ecrimisil, maddi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, ecrimisil ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat isteklerine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 43,44 ve 45 parsel sayılı taşınmazlarının davalı köy tüzel kişiliği tarafından 2008 yılından itibaren haksız olarak kullanıldığını, taş duvarların yıktırıldığını ileri sürerek ecrimisil ve uğranılan zararların tazmin edilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren davalının kötüniyetli olduğu gerekçesi ile ecrimisil ve tazminat isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarla niteliğindeki 43, 44 ve 45 parsel sayılı taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, çekişmeye konu edilen örme taş duvarın ise davacıya ait taşınmazlar üzerinde bulunduğu, ancak anılan duvarın yıkılmış olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir.
    Öte yandan; elatma bir haksız fiil olup, taşınmaza fiilen müdahale eden aleyhine elatmanın önlenmesi davası açılabileceği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; mahkemece yerinde yapılan keşif sonucu dinlenen yerel bilirkişiler anlatımlarında, duvarın davalı köy tüzel kişiliği tarafından yıkılmadığını belirtmişler, yine taşınmazlar başında dinlenen tanıklar genel olarak ifadelerinde, duvarın köy halkı tarafından yıkıldığını ve o bölgede hayvan otlattıklarını açıklamışlar, davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminden bahsetmemişlerdir.

    Hâl böyle olunca; mahkemece, somut olayda davalı köy tüzel kişiliğinin bir eyleminin kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlıgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.