3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/9284 Karar No: 2017/4978 Karar Tarihi: 10.04.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9284 Esas 2017/4978 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/9284 E. , 2017/4978 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalının 15.03.2002 tarihinden buyana davacının kiracısı olduğunu, Borçlar Kanununun 347. maddesi yürürlüğe girdiğinde kiracılık süresinin 10 yılı doldurduğunu, akdin yenilenmeyeceği hususunun süresi içerisinde davalıya ihtar edilmesine rağmen davalının tahliyeyi gerçekleştirmediğini belirterek, kira sözleşmesinin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili, davalının 15.03.2002 tarihinden buyana davacının kiracısı olduğunu, Borçlar Kanununun 347. maddesi yürürlüğe girdiğinde kiracılık süresinin 10 yılı doldurduğunu, akdin yenilenmeyeceği hususunun süresi içerisinde davalıya ihtar edilmesine rağmen davalının tahliyeyi gerçekleştirmediğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yasada belirtilen 10 yıllık süre dolmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK’nın 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür. Somut olayda: Davacının dayandığı 15.03.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralanan TBK.nun konut ve çatılı işyeri kirası hükümlerine tabi olup, taraflar arasında imzalanan 15.03.2002 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine değer verilerek kira sözleşmesinin 15.03.2003 tarihinden itibaren kiracı tarafından sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunulmadıkça, TBK.nun 347. maddesi uyarınca aynı koşullarla yıldan yıla yenilenerek ve bu şekildeki uzama süresinin on yıla ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinde 10 yıllık uzama süresi dolmamış olduğundan açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.