20. Hukuk Dairesi 2015/2953 E. , 2016/237 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalılar adına kayıtlı olan ... beldesi, ... mahalle, eski 154 ada 14 sayılı 10.875 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 213 ada 21 parsel sayılı taşınmaz olarak, 11254,71 m² yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 24.01.2012 ilâ 22.02.2012 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Davacı ..., 22.02.2012 tarihinde, parselin yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 02.10.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 213 ada 21 parselin krokide (A) ile gösterilen 238,58 m²"lik kısmının ifraz edilerek, 213 ada 18 sayılı orman parseline eklenerek tapuya tesciline, geri kalan kısmının 213 ada 21 parsel olarak ve 11016,13 m² yüzölçümüyle tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/12/2013 tarih ve .../... E. - .../... K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz."; aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, "İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar tapu ve kadastro genel müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.". Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
Bu durumda yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir.
Somut olayda; ..., çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle, yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi içinde kaldığı, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle ... adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, ...nin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, mülkiyete ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir.] ifadelerine yer verilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, ilk kadastro paftası ile yenileme sonucu oluşan kadastro paftası arasında hata bulunduğu gerekçesi ile davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/2-a maddesi gereğince uygulama tutanağına itiraz talebi yönünden davasının kabulüne ve ... ili, ... ilçesi, ... köyünde (mahallesinde) kain 213 ada 21 ve 213 ada 18 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespitinin iptali ile 213 ada 21 parsel sayılı uygulama parselinin 30/10/2014 tarihli fen ve harita mühendisi bilirkişilerin ortak raporunda A harfi ile gösterilen 424,84 m² yüzölçümündeki bölümünün 213 ada 18 parsel sayılı uygulama parseline eklenmek suretiyle 213 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 10829,87 m² yüzölçümlü olarak, 213 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 27840,74 m² yüzölçümlü olarak tapuya tesciline,
Davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden dava dilekçesinin reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Beykonak beldesinde ilk tesis kadastrosu 3402 sayılı Kanuna göre yapılmış ve 05.10.1993 tarihinde kesinleşmiştir. Orman kadastrosu ise, 6831 saylı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesine göre yapılmış ve 02.10.1990 tarihinde ilân edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmaların kanun ve teknik ölçülere uygun hale getirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olduğuna ve davacı ...nin tescil talebi yönünden de görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.