Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1533
Karar No: 2014/783
Karar Tarihi: 21.01.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/1533 Esas 2014/783 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/1533 E.  ,  2014/783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 15/10/2012
    NUMARASI : 2011/43-2012/542

    M.. A.. ile Y.Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.10.2012 gün ve 43/542 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Y.. K.. temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili Bursa Kadastro Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında H.mevkiinde 244 ada 21 sayılı parselin 1730,61 m2 yüzölçümlü olarak adına tespit edildiğini, ancak, bu taşınmazın batısında bu parselle birlikte kullandığı bir kısım yerin paftasında yol olarak bırakıldığını açıklayarak paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz bölümünün vekil edeninin tapusuna ilave edilmek suretiyle adına tapuya kayıt ve tescil edilmesini istemiştir.
    Davalı Y.. K..ni temsilen köy muhtarına dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, "...davanın kabulü ile 224 ada 21 sayılı parselin güneybatısında yer alan ve teknik bilirkişi U. U."un 08.10.2012 tarihli krokisi ile raporunda A harfiyle işaretlenen 164,76 m2"lik kısmın 224 ada 21 sayılı parselle birleştirilmek suretiyle toplam 1295,37 m2 yüzölçümlü olarak davacı M.. A.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı Köy Tüzel Kişiliğini temsilen köy muhtarı tarafından dava konusu yolun tüm köylü tarafından 100 yılı aşkın bir süreden beri kullanılan bir yol olduğunu, fotoğraflarda görülen patika izlerinin de bu yerin yol olarak kullanıldığını doğruladığını, bundan ayrı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesindeki koşulların davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    27.10.2009 tarihinde taşınmazın bulunduğu yörede yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan 224 ada 21 sayılı parselin bahçeli yığma tek katlı ev niteliğinde davacı M.. A.. adına tespit edildiği ve bu taşınmazın güneyinde bulunan taşınmazın bir kısmının paftasında yol olarak gösterildiğinin belirlenmesi üzerine davacı tarafından Bursa Kadastro Mahkemesi"nde kadastro tespitine itiraz davası açtığı ve anılan mahkemenin 22.09.2010 tarih ve 2010/121 Esas 2010/89 Karar sayılı kararıyla dava konusu yapılan taşınmazın kadastro tespitinde paftasında yol olarak gösterildiği, bu nedenle Kadastro Mahkemesi"nin görevli olmadığı görüşüyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 224 ada 21 sayılı parselin idari yoldan kesinleştirilmesi için Kadastro Müdürlüğü"ne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Dosyanın HUMK"nun 193/3. fıkrasında öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre (HMK.m.20) içerisinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi"ne aktarıldığı belirlenmiştir.
    Mahkemece, kazanma koşulları ve süresinin davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davada taraf teşkili sağlanamadığı gibi Köy Tüzel Kişiliği adına çıkartılan tüm tebligatların ise 442 sayılı Köy Kanunu"nun 10. maddesi gereğince köyü muhtar temsil eder hükmüne aykırı olarak farklı köy azalarına tebligatların yapıldığı, ayrıca uyuşmazlık taşınmaza ilişkin bulunduğu hâlde, tanıkların duruşmada dinlenildiği, Asliye Hukuk Mahkemesi"nde yapılan yargılama sırasında, keşif ara kararlarının verildiği 03.10.2011, 20.03.2012 ve 28.06.2012 tarihli yargılama oturumu ara kararlarında taraf tanıklarının ne şekilde keşifte dinlenecekleri konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. En son keşif ara kararının belirlendiği 28.06.2012 tarihli ara kararında sadece bilirkişilerin davetiye ile çağrılmalarına karar verilmiş, ancak masraf yatırılmadığı takdirde doğuracağı hukuki sonuçlar bakımından herhangi bir uyarıda bulunulmamıştır.
    O halde Mahkemece yapılacak iş öncelikle kanuni hasım durumunda bulunan Hazine"ye, TMK"nun 713/3. fıkrası uyarınca davanın yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde tanık ve delillerini bildirmeleri için davalı Hazine ve diğer taraflara süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra davanın yürütülmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davalı Köy Tüzel Kişiliği dava konusu yerin 100 yılı aşkın bir süreden beri köylüler tarafından kadim yol olarak kullanıldığını açıkladığında kamu düzeni ağırlıklı olan bu tür davaların niteliği gözönünde bulundurularak dava konusu ve tescili istenen yolun kadim yol niteliğinde bulunup bulunmadığı, genel harman yerleri içerisinde sayılan taşınmazlardan olup olmadığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, bu konuda yerel bilirkişi ve tanıklara sorular yöneltilerek açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yerel bilirkişi ve tanıklar yüzleştirilmek suretiyle HMK"nun 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Y. Köyü Tüzel Kişiliği temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Y.. K.."ne iadesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi