(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/6681 E. , 2014/8225 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili davasına dair ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.11.2012 günlü ve 2010/460-2012/434 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 30.04.2013 günlü ve 2013/2333-7138 sayılı ilama karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteklerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Taraf vekillerinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 2. maddede; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Geçici 6. madde uyarınca; malik olan kişilerin taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle isteklerini belirterek (nakdi ödeme, idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması) öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması 1. fıkrasında dava şartı olarak kabul edilmiş, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte henüz kesinleşmeyen davalarla ilgili ise 10. fıkrasında uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilecekleri, uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar davanın bekletileceği, uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edileceği öngörülmüştür.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının yukarıda açıklanan yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 27.09.2010 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle uzlaşmaya başvurulduktan sonra dava açılmasını dava şartı sayan ve yukarıda açıklanan .yasa maddesinin yürürlükte olmadığı ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğundan ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin sürenin geçtiği de dikkate alındığında; Dairemizce uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yönünde yapılan bozma kararının, bozma kararından sonra yürürlüğe giren yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenleme karşısında kaldırılması gerektiği ancak harç ve vekalet ücretinde yapılan yasal düzenleme gözetilerek hükmün bu nedenle düzeltilerek onanması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 30.04.2013 gün ve 2013/2333 Esas-2013/7138 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir” ve “Bu fıkra hükmü, bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” hükmü getirildiğinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Alınması gerekli 21,15 TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1660,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1639,05 TL"nin talep halinde yatırana iadesine" ibaresinin yazılması, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5 nolu bendindeki "1680,10 TL" ibaresi yerine "38,3 TL" ibaresi yazılması, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1200 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya, 1200 TL maktu vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyenlerden davacı tarafa iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.